CELAL ŞENGÖR'E YANIT : HEGEL VE MARX ZIRVALIYOR MU?

CELAL ŞENGÖR'E YANIT : HEGEL VE MARX ZIRVALIYOR MU?

Prof. Dr. Doğan GÖÇMEN...

Celal Şengör'ü Hegel ve Marx hakkında söylediklerinden hareketle ağır bir şekilde eleştirdim. Gerekçelendireyim. Şengör'ün bir mantık kuramı olarak diyalektiğe saldırısı sembolik mantığa dayanıyor. Aslında daha tam söyleyelim: diyalektik mantık çerçevesinde geliştirilmiş olan sentez teorisine karşıdır Şengör...

Buna kendisine kaynaklık oluşturan Popper de karşıdır, çünkü bu Marx'ın pratik felsefesinde perspektifsel olarak sosyalizmin temellendirilmesine hizmet eder. Birincisi; sembolik mantık genel bir mantık kuramı değildir. Matematiksel bir mantık kuramıdır. Diyalektiği temel almadığı için yığınla sorunu vardır. Örneğin sayıları mekansal ve zamansal bağlamda düşünemez, yani statiktir. Diyalektik, formal mantığı kapsar ama tek başına bu değildir; o, genel bir mantık kuramıdır...

Bu bakımdan zaten sorunlu olan tikel bir alana ilişkin geliştirilmiş bir mantık kuramıyla felsefenin kendisi de dahil olmak üzere tüm bilimlere temel oluşturmayı amaçlayan bir mantık kuramını eleştirmek, çok anlamlı değildir. Kaldı ki formal mantıkçılar, bu mantık kuramının sorunlarından dolayı son 40-50 yılda diyalektik mantığa yöneliyorlar. Örneğin 'p^q' veya 'p ve q' dediğim zaman ortaya çıkan sonuç p ve q'nun sentezi değil midir? Matematikde bile süreçsel düşünmezsek bu sentezi nasıl açıklayacağız? Ama Şengör hoca onu ret eder. Veya 'p ya da q' önermesini alalım. Burada söz konusu olan çelişki değil midir? Evet çelişkidir. Peki bu 'ya ya da çelişkisi' nasıl aşılacaktır? Düalizm çözüm değildir, çünkü burada düalizm çözümsüzlük demektir...

Öyleyse, Hegel gibi senteze ve süreçsel düşünme yöntemine başvurmak gerekmez mi? Ama Şengör bunu ret eder ve Hegel'de bu olduğu için onun diyalektik kuramına "zırva" diyor. Ama gördüğünüz gibi ne dediğini bilmiyor. Zira mantık çözümsüzlüğü kabul etmez, çünkü hareket hem doğanın, hem toplumun hem de düşüncenin en temel yasasıdır ve hareket sonunda kendisini sentezde gösterir...

Sonuç olarak, sembolik mantık bu bakımdan mantığa aykırıdır. İkincisi;  Şengör bir doğa bilimcisidir. Buna karşın mantığın sorunlarıyla ilgileniyor olması saygıyla karşılanır. Fakat tam bilerek konuşmak gerekir. Şöyle ki, dediğim gibi Şengör bir doğa bilimcidir ve bu alana dair söyledikleri ve yazdıkları bana çok anlamlı gelir. İşte tam da bunun için aslında diyalektikçi olması gerekir. Çünkü Şengör doğada türler veya sınıflar arasında geçişler olduğunu savunuyor. Ama bu tam da diyalektik, yani süreçsel düşünmek anlamına gelmiyor mu? Geçiş kavramı (Alm. Übergang) diyalektik mantığın en temel kavramlarındandır...

Dolayısıyla diyalektikten vaz geçerek veya zırva diyerek evrim kuramını açıklamak, doğada, toplumda ve düşüncede hareketi açıklamak mümkün değildir. Son olarak, sorun Hegel ve Marx ile sınırlı değildir. Tüm Antik Yunan felsefesi diyalektik kuramla çalışır. Descartes'tan Kant'a, Fichte'ye, hatta erken Schelling'e kadar tüm modern felsefe diyalektik kuramı yeniden temellendirmeye dairdir. Hegel bu denemenin en üst uğrağıdır. Şimdi, Hegelci diyalektiğe zırva demek, bu bağlamda tüm modern felsefeye zırva demek anlamına gelmez mi?

Şengör, sentez kuramını veya Hegelci mantık kuramını ret ederse bir anne ve bir babadan olan çocuğun varlığını veya Aristoteles'ten beri verilen palamut örneğini nasıl açıklayabilir?

Önceki Haber KARL MARX İLE…
Sonraki Haber KARL MARX’IN FEUERBACH TEZLERİ HAKKINDA...
Benzer Haberler
Rastgele Oku