Cemal AKÇA yazdı...
Altı yıl önce...
Amsterdam havaalanında, Afrikalı dostum bana heyecanla bir fıkra anlatıyordu. Üzerinde bol cepli safari gömleği, kafasında rengârenk bir bere, elinde kocaman bir bavul… Anlatmaya başlamıştı ama daha giriş kısmındaydı ki, hoparlörden anons geldi:
“Amsterdam -İstanbul uçağı için son çağrı!”
Adamın gözleri büyüdü:
Dostum, uçak beni beklemiyor!
Fıkranın devamını
Türkiye’den yazarım…
Ve koşarak gitti. O “sonra” dediği an, altı yıl boyunca gelmedi...
Geçen hafta, sabah kahvemi içiyordum. Telefon “ding” dedi.
Mailin başlığı: “Dostum, diplomalar elden gidiyor!”
İçeriği öyle tuhaftı ki, bir kez okudum, yetmedi iki kez, hatta üçüncü kez okudum. “Yok, ben yanlış anlıyorum,” dedim. Hemen telefonu aldım, aradım.
Telefonu açtı, daha “alo” demeden kahkaha atmaya başladı:
Dostum! Arayacağını biliyordum. Telefon elimde bekliyordum...
Yazdıkların doğru mu?
Hahahaha! Elbette doğru! Hem de yüzde yüz. Dur, sana en baştan anlatayım…
Ama sen Kamerun'luydun?
Evet… Ama genelde Nijerya’da yaşıyorum. Tabi buradan kovulana kadar...
Anlat hadi, meraktan çatladım!
Bak şimdi… Bizim burada valileri halk seçer. Sizdeki belediye başkanı gibi ama daha gösterişli… Çoğunun seçim kampanyasında davul zurna değil, tam teşekküllü bando takımı olur...
Evet…
Altı yıl önce Lagos valisi seçilen şahısa Başkan kafayı takmış .35 yıl önce aldığı diplomasını, “Bu diploma sahte” dedi, adamın belgesini iptal etti. Yetmedi, içeri tıktı.
Yuh…
Bitmedi! Tüm çalışma arkadaşlarını da godese tıktı...
Hepsini mi?
Hepsini! Muhasebecisinden şoförüne kadar…
Sonra 520 uydu kanalından, yandaş olmayan üç kanalı 10 gün kapattı.
520 mi? Bizim ülkede o kadar kanal yok!
Burada kanal çok, ama yayın hep aynı. Birinde Başkan konuşur, diğerinde Başkan’ın konuşmasını tekrar ederler...
Ee halk ne yaptı?
Gençler ve kadınlar sokaklara çıktı.
Güzel…
Güzel ama çıkanların hepsini topladılar. İçeri tıktılar...
Olmaz böyle şey…
Olmaz dediğin şey, burada günlük rutin.
Asıl bomba dün patladı. Başkan, başdanışmanını kovdu. “Bu diploma fikri senin başının altından çıktı!” diye bağırmış.
Niye ki?
Çünkü Başkan’ın diploması da sahteymiş!
Ben kahkaha attım:
Yok artık!
Daha var… Başkan ve bakanlar binlerce diploma satmışlar.
Hatta birini söyleyeyim mi? Sokakta esrar satan birini Narkotik Müdürü yapmışlar!
Kafamda sahne canlandı:
“Sayın Müdürüm, operasyon başarıyla tamamlandı… Ele geçirilen malzemeler nereye?”
“Oturun, biraz tadına bakalım”
Ben dalıp gitmişim. İçimden, “İyi ki bizim başkan demokrat, bizde böyle şeyler olmaz” dedim. Sonra fark ettim ki bu cümle ağzımdan da çıkmış...
Karşıdan bir sessizlik…
Sonra TIK… Telefon kapandı...
O günden beri düşünüyorum…
Acaba dostum bana niye kızdı?
