Birol KESKİN Ali KOÇ 'un neden kaybettiğini yazdı…
[email protected]
Fotoğraf : Fenerbahçe futbol kulübü…
Fenerbahçe Cumhuriyet' i bir sarsıntı geçirdi geçtiğimiz hafta sonunda...
Eski bir sporcu ve bir Fenerbahçe aşığı olarak,hem sportif ve hem de yönetimsel yaşanan bu sarsıntıyı konuşmak istedim sizlerle bugün...
Bozulmalar, aksaklıklar… Sporun en saf hâli bile bunlarla sarsılır. Futbol sadece sahada oynanan bir oyun değildir; o, duyguların, hırsların ve aidiyetin kesiştiği bir ağdır...
Oyuncular, teknik kadro, yönetim ve taraftar… Hepsi görünmeyen bir bağla birbirine bağlıdır. Bu bağ koparsa, en iyi mali yönetim, en parlak transferler bile başarıyı getiremez...
Son 7 yılda tribün, saha ve yönetim üçlüsü maalesef uyum içinde olamadı. Formayı taşıyan oyuncular aidiyetini hissetmedi; taraftar sahada kendini bulamadı; yönetim ise mali disiplin ve planlamayla sınırlı kaldı. Ali Koç, bu nedenle küçük de olsa bir farkla iktidarı yitirdi...
Kulüp bir nesne değildir; pazarlanacak bir ürün hiç değildir. O, yaşayan bir organizmadır; geçmişi, kültürü ve camianın ruhunu taşır. Sahadaki her pas, her mücadele, bu ruhun bir yansımasıdır. Bozulmalar ve aksaklıklar bu noktada başlar: Ruh ve aidiyet koparsa, futbolun dinamikleri çöker; başarı kısa ömürlü, tatminsizlik kalıcı olur...
Futbol, kalple oynanır. Bozulmaları aşmak, aksaklıkları gidermek için aidiyet, tutku ve kazanma arzusu şarttır. Bunlar yoksa, ne para ne yönetim sahadaki gerçekliği değiştirebilir. Sporun özündeki güzellik, tam da bu duyguda ve bağlılıkta saklıdır...
Politika da Fenerbahçe Cumhuriyet’inden ve yaşadıklarından ders almalı derim son kertede; çünkü saha içindeki uyumsuzluklar, saha dışına da yansır ve bir camianın kaderini belirler...
