Hasan BİLDİRİCİ yazdı...
AİHM, Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını zorunlu kıldı. Bu basit bir zorunluluk değildir. Bu, devletin çözmeye niyetlendiği devasa Kürt sorunun giriş kapısının anahtarıdır. Devlet, içeri aldığı Kürdün saçlarını ağartmadan ve önemli hastalıklara yakalatmadan serbest bırakmıyor...
Genç yaşta içeri alınıp 30-35 yıl sonra serbest bırakılan Kürtlerin aileleri ve dostları tarafından karşılanırken ki hallerini görüyoruz...
Kürt sorunundaki çözümsüzlük; demokrasi ve adalet yoksunluğu Türkiye'yi bir ceset gibi yere indirmiş durumda. Aileler dağılmış, gençlerin geleceği belirsiz, yoksulluk, yolsuzluk had sahfada. İki lirası olan bir lirasını ülke dışına kaçırmaya çalışıyor. Zaten yoksul olan halkın sırtından Suriye'de bir cihadçı ordu besleniyor. Cılız bir halk gövdesi üzerinde kocaman ve baskıcı bir devlet. Halk başta Erdoğan olmak üzere giderleri yüksek bu devletin ihtiyaçlarını karşılayamıyor...
Ve ülkeyi bir ceset gibi yere indirmiş olan AKP-MHP iktidarı gitmemek için her yolu deniyor...
İyi Parti ve Zafer Partisi yöneticileri Kürtlere Kürtçe yazdırmayacaklarına dair yeminler içiyorlar. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'u da PKK üyesi yaptılar...
Bu durum bana Osmanlı'nın son dönemlerini hatırlatıyor. AKP-MHP yönetimi de İttihat ve Terakki'ye benziyor. Sanki tarih tekerrür ediyor. Bir ülke yüz yıl önceki haline ancak bu kadar benzeyebilir. Demek yüz yıl içerisinde en ufak bir sorun çözmemişler. Yemiş, içmiş, Reislik yapmışlar. Sosyal medyada bakıyorsun önüne bir kurt kafası, bir reis portresi çıkıyor. Bir ceset gibi yere indirdikleri Türkiye üzerinde herkes bir Türkçülük yarışı içinde...
Zaman çūrūyor, su çürüyor, ülke ve insanlar çürüyor. Devlet Bahçeli, Erdoğan ve danışmanları topluma "çok dikkatli yol alıyoruz!" Numaraları çekerek herkesi oyalayıp çürütüyorlar. Kendileri de çürüyor...
Çürüme ve çöküş hızlanacak. Çūnkü kimsede bu iktidarı, bu yalan ve dolanı, bu baskı ve zulümü kaldıracak güç ve takat kalmadı. Heves ve arzu da kalmadı. Çevrenize bakın, bir çöküş toplumu içinde yaşıyorsunuz...
* Bu bir editöryal haberdir.
