Hasan BİLDİRİCİ yazdı…
İsrail Orta Doğu'da būtün savaşları kazanabilir, ancak Filistin savaşını kazanamaz. Filistin'in özgürlüğü her Filistinlinin kalbindedir. HAMAS sadece bozuk bir aparattır. HAMAS'tan önce devrimci Filistinli gerillalar vardı. Devrimcileri tasfiye etmek için HAMAS kuruldu...
İsrail HAMAS'ı yenebilir, ancak Filistin'i yenemez. Netenyahu'nun karararıyla İsrail askerleri Gazze'de evleri tek tek ararken Filistin'i tanıyan devletler sayısı gittikçe artıyor. İngiltere, Fransa ve Kanada'da katıldı bu kervana...
Netanyahu şaşkın; Filistin'i tanıyan devletlerin sayısı çoğaldıkça :"Demek HAMAS yönetiminde bir Filistin istiyorsunuz!" Diyerek savunmaya geçiyor. Filistin karşısında çaresiz. Askeri savaşı kazansa da yeniliyor. 2 bin sene Yahudiler nasıl direndiyse, 2 bin sene de sürse Filistinliler direnişten vazgeçmez. Sınıflar yenilebilir, ancak ulusal mücadeleleri yenmek imkansızdır. İsrail'in güvenliği Filistin'deki huzurdan geçer...
Kürtleri de yenmek imkansızdır. Hele bu çağda tamamen imkânsızdır. Bu bir kimlik, kişilik, şeref ve onur davasıdır...
İsrail'in bir yerde durması gerekiyordu, durmadı. HAMAS, HIZBULLAH, İran ve Esad'a karşı kazandığı zaferi götürüp son operasyonla Gazze'nin savaş harebesi evlerine gömdü. Kimseyi ikna edemedi...
Bizim emekli albay Orkun Özeller'in hapishaneden bir mektubunu yayınladı Cumhuriyet gazetesi. Orkun Özeller'in baş destekçisi Cumhuriyet gazetesi bu mektubu durduk yere niye yayınladı peki? Çünkû Emekli albay mektubunda Türkiye Suriye Kürtlerine bir an önce saldırmazsa, daha sonra Kürtler İsrail ile bir olup Tūrkiye'ye saldırır diyordu...
Ben böyle savaş kışkırtıcı bir yazı yazsam milliyetçi Tūrk yurttaşlığı şikayetleriyle yazımı Facebook'tan kaldırtırdı. Ama Türkiye'de günlük bir gazete, Türkiye Kürtlere saldırmalıdır diyen emekli albayın mektubunu manşetlere taşıyordu. Ve buna kimse bir tepki göstermiyordu...
Peki Türkler Suriye Kürtlerine saldırırsa ne olur? Türkiye'nin kendi Kürt sorununa ek bir de Filistin davası olur. Buna bir de Türkiye Kürtlerini ekle, etti mi iki Filistin. Bir Filistin Güney Kürdistan'da var. Bir Filistin de İran Kürtlerinden ortaya çıkacak. 4 Filistinli Türkiye...
Bu albayın aklını yitirmiş nefretini CHP'nin baş gazetesi Cumhuriyet manşete taşımakla neyi hedefliyor? Elbette toplumu Kürtlere karşı kışkırtıyor, Kürt Türk savaşını körüklüyor. Savaş istemeyen Türk yurttaşları, savcılar günlük bir gazeteye uymayan bu tür davranışları sorun yapmıyor...
İsrail Filistin'de kaç bin kişi öldürdü? 60-70 bin kişi. İsrail bu savaşa başlamadan önce HAMAS İsrail topraklarına girmiş yüzlerce İsrailliyi öldürmüştü. Bu savaşın anlaşılır bir yanı vardı. Peki Türkiye hangi gerekçeyle gidip Suriye Kürtlerini öldürecek? Kaç Kürt öldürecek? Kürtlerin bir saldırısı mı var? Ne var?
Ben seni sevmedim, öldürmeye mi geliyorum diyecek?
Türkiye Suriye Kürtlerine saldırdığında SDG güçleri Şama yürürse Türkiye ne yapacak? Şam'ın çevresinde İsrail var. Gidip Şam'da İsrail ile mi savaşacak?
Biz diyoruz, bir Kürt- Türk boğazlaşması olmasın, değmez, küçüklük olur, on yıllara yayılır, yuvalar yıkılır, kaos olur ve bunun sonunda ortaya bağmsız bir Kürdistan çıkar. Peki Türkler ve Türkiye bundan ne kazanır. Zero, sıfır, hiç. Çok çekici bulanlar bunu deneyebilir...
Kafası kendine yük yirminci yüz yıl ucuz milliyetçi propogandalarla tıkanmış Türk yurttaşlar, benim düşüncelerimi zararlı buluyor. Bana iki laf saymakla vatan kurtardıklarını sanıyorlar. Ama vatan yerde, çırıl çıplak soyup kaldırıma atmışlar. Mutlu kim var? Geleceğinden emin olan kim var? Yöneticilerden başka yoksul düşmeyen kim kaldı? Milliyetçi yurttaşlar bana saldıracağına çırıl çîplak yere indirilmiș vatanın üstüne bir battaniye atsınlar, vatan üşümesin bari...
12 sene cezaevi, 33 sene sürgün... 45 senemi özürsüz ve üzüntüsüz elimden aldılar. 7 yașında bıraktığım kız kardeşlerim şimdi nine, bir daha görmedim. Kendilerini vatan sever, bizleri vatan haini görmeye devam eden milliyetçi Türk yurttaşlara bu noktada bir soru sorabilir miyim acaba?
Bizim 45 senemizi elimizden aldılar; vatansız bıraktılar. Karanlıklara mahkum ettiler. Subayların, polislerin, bürokratların, memur ve milletvekillerinin bir kaç ay maaş alamadıklarını düşünün. Maaş alamayanlar bir kaç ayda ülkeyi ne hale getirirlerdi acaba?
Bu soruya verilecek merhametli bir cevap bizim topraklarımızla, vatanımızla ve halkımızla olan bağımızın kalitesini ve vicdanını belirleyecektir...
