Hasan BİLDİRİCİ yazdı...
Devlet politikası Suriye ve Rojava'da ağır bir yenilgi alınca süreç hadım edildi. Resmi olarak bitmedi, ama ilk heyecan, ilk heves kalmadı. Onun yerine ufak tefek meseleler konuşuluyor. Çünkü devlet süreci Suriye Kürtlerinin yenilgisi esasına oturtulmuştu. Ben ve Kürt çevreleri süreci böyle anlamıyorduk. Sonuçta süreçten Türk devletinin adil olmayan politikası yenik çıktı. SDG güçlerinin silah bırakmasından, ama SDG de Suriye'nin tamamına hakim olmak istiyor noktasına geldiler...
SDG'nin yüzbin kişilik ordusunun giyim kuşamı ve silahları uzaylı gibi. İstese sadece Şam değil, Suriye'nin tamamına hakim olur. SDG'yi Pentegon eğitiyor. Pilot eğitimlerine de başladılar. Bu kadarı normal. Türkiye Suriye Kürtlerini düşman olarak görmeseydi, Amerikalılar ve İsrailliler Suriye'ye bu kadar hakim olamayacaktı. Sen ancak dostlarının politikasına karışabilirsin, düşman gördüklerinin politikasına karışamazsın. Düşman gördüğüne ancak saldırabilirsin, ancak onun da sonucu belli değil...
Türkiye'nin müttefiğim dediği Colani ve yönetiminin Türkiye dışında 20 müffefiki daha var. Başta Amerika, sonra Körfez ülkeleri. Üstelik Colani yönetiminin yazgısı İsrail'in elinde. Suriye'de Türkiye'ye bağlı çalışan yabancı cihadistler var. Amerika, Fransa ve İsrail yabancı grupları Suriye'den postalamak istiyor, bu nedenle Colani birlikleri bunlara sık sık operasyon çekiyor. SDG resmi ordu haline gelirse Colani'nin güç yetiremediği bu grupları SDG Suriye'den söküp atar...
Suriye yenilgisinde sonra Türk yönetimi Kürtçeyi yasallaştıramayız dedi. Süreç nereden nereye geldi değil mi? En az 25 milyon Kürdün kullandığı dile yasa ve kanunlarda bir cümlelik yer vermek istemiyorlar. AKP'li yetkili ve MHP başkan yardımcısı Feti Yıldız gündemimizde Kürtçe olmayacak dediler. Kendilerini anlıyorum, Suriye ve Kıbrıs'ta yenilmek kolay değil. Ancak yalan söylemesinler bari. MHP'li Fethi Yıldız, üniter hiç bir devlette ikinci bir resmi dil yoktur dedi. Ya bunlar yalan söylemekten utanmıyorlar, yüzleri kızarmıyor. Türkiye'den başka toplulukların dilinin yasak olduğu başka bir ülke örneği yok...
ABD'de resmi dil kavramı yok. Bazı eyaletler İngilizceyi resmi dil olarak kabul etmiş. İspanyolca ve Fransızcayı da resmi dil kabul eden eyaletler var...
Belçika'da üç resmi dil var: Flemenkçe, Almanca ve Fransızca...
İspanya'da İspanyolcanının yanı sıra; Baskça, Galiçyaca ve Katalanca bazı bölgelerde resmi dildir...
Hollanda'da iki resmi dil vardır: Frizce ve Hollandaca...
Fransa üniter devletinde resmi dil Fransızcadır. Ancak 75 ana dil daha anayasa değişikliğiyle resmiyet kazanmıştır. Korsika, Breton, Alasas ve Bask dilleri resmi olarak kabul edilmiştir...
Kanada'nın iki resmi dili vardır: Fransızca ve Ingilizce...
Almanya'da Danca, Sorbca, Romanca ve Frizce resmi koruma altındadır...
İngiltere'de Galce, İrlandaca ve İskoçyaca resmi olarak tanınmaktadır...
İsviçre'de dört resmi dil vardır: Almanca, Fransızca, İtalyanca ve Romanşça...Romanşçayı sadece 37 bin kişi konuşmaktadır...
Türkiye en az 25 milyon Kürdün diline yasalarda bir cümlelik yer ayıramazken, İsviçre 37 bin kişinin konuştuğu dili İsviçre'nin resmi dili haline getirmiştir...
Rusya'da 26 başka dil resmi statüye sahiptir...
Bu bilgilerden sonra MHP'lilerin ve diğer milliyetçi çevrelerin utanacağını sanmıyorum. Çünkü Kürt düşmanı yüzlerinde utanma hissi yok...
Elbette yakın bir gelecekte Kürtçe resmi eğitim dili haline gelecektir. Bunu hiç bir güç engelleyemez. Bu Dicle ve Fırat nehirlerinin akışı kadar doğal ve bir o kadar kesindir...
Süreç diye soracak olursanız Kürtlerin süreci gayet sabırlı ve güzel ilerliyor. Telaşa lüzum yok. Sakin, adil ve inançlı olun. Başarının sırrı burada...
* Bu bir editöryal haberdir.
