Prof.Taner TİMUR yazdı...
53 yıl önce Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan darağacına gönderildiler! Üçü de son derece yetenekli, yürekli ve yurtsever üniversite öğrencileriydi!
Peki suçları neydi?
Aslında suçları yoktu! Demokratik bir ülkede, haklarında en ufak bir soruşturmaya neden olacak bir eylemde dahi bulunmamışlardı.
Ne var ki dönem devrimci bir dalganın kabardığı bir dönemdi; “İlah”lar kana susamışlardı ve ibretlik kurbanlar aranıyordu.
***
Eğer “yargısız infaz” deyimine bir örnek aranırsa bu “Üç Fidan”ın idamları kuşkusuz listenin ilk başlarında yer alır!
Gerçi biçimsel bir “yargılama” yapılmıştı! Ama biz de bugün soralım: Adliye tarihimizin karanlık sayfalarında yer alan bu yargıçları günümüzde hatırlayan var mı? Varsa da nasıl hatırlıyorlar?
***
Bir atasözümüz “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste!” der. Nitekim öyle de oldu. İzleyen yıllarda çok acılı günler yaşadık ve bugünlere böyle geldik. Kin ve nefret tohumlarının yeniden yeşerdiği bugünlerde ise galiba “musibet”lerin “nasihat”lardan çok daha öğretici olduğunu söyleyen başka bir atasözümüz bize kılavuz olmalı!
