Sezai SARIOĞLU yazdı...
Başımız sadece bu günle değil geçmiş ve gelecekle de belâda. Başımız dışımızla değil içimizle de belâda. Hal böyle olunca,içini döken belki de içine atıyordur her şeyi...
Bazı arkadaşlar, tarihsel ve güncel konularda "garantili cevap", "garantili geçmiş" ve "garantili gelecek" edasında konuşup yazıyor...
Oysa, yerel ve evrensel tecrübelerin izini itinayla sürersek, "garantili devrim", "garantili gelecek" "garantili kazanmak" diye bir şey olmadığını, her koşulda mücadele etmenin esas mesele olduğu görülür...
Her önermenin mutlak doğru değil bir hipotez (önerme) olduğunu unutmak, bunca yenilgi ve yanılgıların nedenini unutmaktır...
"Umut" ile "mücadele" arasında can bağı olduğunu unutursak, her seferinde kendi "garantili cevaplarımıza" ve kendimize yeniliriz...
Tarihimiz, doğruları yanlış söylemenin ve en doğru yerlerimizden yenilmenin örnekleriyle doludur...
