Nana...

Nana...

Canan SAĞAR'ın yorumu…

Bir kadının bedeninden bir toplumun çöküşü okunabilir mi?

Paris’in ihtişamlı ama yozlaşmış sokaklarında sahneye çıkan Nana, güzelliğiyle bir yıldız gibi yükselir...

Ama bu yükseliş, onu burjuvazinin, aristokrasinin,erkek egemen düzenin gerçek yüzüyle tanıştır...

Zola,Nana kitabı ile yalnızca bir kadının trajedisini anlatmaz; ahlaki çöküşün,sınıf farklarının ve gücün yozlaştırıcı etkisinin portresini de çizer...

Bu kitap bir kadının hikâyesi gibi başlayıp,bir toplumun aynasına dönüşür...

Bir süredir Emile Zola okuyorum, hissettiğim şu ki bazı romanlar sadece okunmaz; döneminin ruhunu taşır, topluma ayna tutar ve kitap bitse de sahneleri insanın usunda yaşamaya devam eder…

Önceki Haber Haruki Murakami...
Sonraki Haber Sosyalistlerin savaşa karşı tutumları...
Benzer Haberler
Rastgele Oku