Yunus ÜLGER yazdı...
Mektebin Bacaları denince aklıma ilk Muazzez Türüng gelir. Çocukluğumda babamın Almanya'dan getirdiği efsane pilli Nordmende radyodan kulağımda kalan ilk seslerdendir. Pir Sultan Abdal'ın Geçti Dost Kervanı deyişini de en güzel söyleyenlerden biridir Muazzez Türüng. Tanımlamakta zorlanacağım bir sesi vardı, çok duru, biraz hüzünlü, TRT'nin ruhsuz yorumuna hiç uymayan, yüreğinin derinlerinden bir sesti benim için. Benim için Nordmende radyodan çıkan her ses büyülüydü, kim bilir, belki o yüzden Muazzez Türüng'ü sevdim...
Hacer Buluş, Neriman Altındağ, elbette Neşet Ertaş da çocuk kulağımı mesken tutan seslerdir. Okul, ayaktopu ve radyo, çocukluğumun vazgeçilmez uğraşları olmuştur. Hatırladığım kadarıyla radyo yayını sona erene kadar dinlerdim. Yayın Mustafa Geceyatmaz'dan türkülerle biterdi. Neredeyse her yayın onun türküleriyle biterdi. Belki de ben öyle hatırlıyorum. İçimden acırdım, adam gece yatmıyor, türkü söylemek zorunda diye...
Nordmende radyo benden çok çekmiştir. Günde en az bir kez söker, içine bakardım. Belki içinde Muazzez Türüng'ü, Hacer Buluş'u, Neriman Altındağ'ı, Neşet Ertaş'ı arıyordum...
Ya da efsane ayaktopu anlatıcıları, Orhan Ayhan'ı, Halit Kıvanç'ı arıyordum. Arkadaşlarımla her pazar çimlere uzanır, ayaktopu oyunlarını soluksuz dinlerdik. Orhan Ayhan'ın o kadife sesiyle, "Meşin yuvarlak süzülerek yandan dışarı çıktı" cümlesi hâlâ kulaklarımdadır...
Bir de, 1973 ya da 1974 olsa gerek, İsviçre Türkiye oyununu hiç unutmam. Radyonun pili bitmiş, çok cimri olan dedem pil parası vermiyor, sonunda ağlamama dayanamayıp iki pil parası veriyor. Oysa radyo dört pille çalışıyor. İki yeni, iki eski pille emektar Nordmende zayıf da olsa çalışıyor, oyunu 2-1 kazanıyoruz. Hatırladığım kadarıyla oyunun sonlarına doğru Büyük Mehmet galibiyet golümüzü atmıştı. Hayatımda hiçbir bir gole bunun kadar sevinmedim...
Not: Halk Müziği koromuzda Öğretmenler Günü programı konuşuldu, Mektebin Bacaları türküsü programa alındı, benim de bu yazıyı yazmama vesile oldu...
* Bu bir editöryal haberdir.
