Sezai SARIOĞLU...
Bildiklerimiz bilmediklerimize, cevaplarımız sorularımıza,aklımız kalbimize yetmiyor...
Geçmişi üşütürken
gelecek çöle emanetmiş...
İçimizden biri olarak
gittiğimiz yerden,
dışımızdan biri olarak dönmek
en eski huyumuzmuş...
"İnsan" denen varlığı
en son nerede gördüğünü
kimse hatırlamıyormuş...
Vakti evvelde, "devrim oturup devrim kalkanların!" ceplerinde
ne çok "devlet" varmış da haberimiz yokmuş...
Nedense "ilk tahlilde" kalakalmışız, "son tahlilin" adresini bilen yokmuş...
Bu öyle acıklı bir hikâyeymiş ki, soruların bir ucu geçmişe, bir ucu geleceğe, bir ucu teoriye bir ucu pratiğe uzanırmış...
Her sabahın, her şiirin
her sokağın, kalbinde
hepimizin sığıp sığınacağı
bir yer, bir anlam ve umut
hep varmış...