Hasan BİLDİRİCİ yazdı....
Fotoğraf: İrfan Erdoğan...
Özgür Gündem'den Mehmet Önder yazınca daha iyi hatırladım. Merdan Yanardağ gazetenin haber merkezindeydi. Günlük gazete çıkarmaya karar verdiğimizde; günlük bir gazete çıkaracak tecrübe ve elemanlara sahip değildik. Ragıp Duran, Merdan Yanardağ, Semra Sommersan, Haluk Gerger ve tam da şu anda ismini hatırlayamadığım bir çok Türk arkadaş bize yardım etti. Günlük gazeteye manşet atmayı, gazeteyi saat altıda ilk baskıya yetiştirmeyi onlardan öğrendik...
Hepsinin çabasını, gösterdikleri dayanışmayı saygıyla anıyorum. Bu arkadaşlar klasik Türk basınından solcu oldukları için dışlanmış gazetecilerdi. Gazetenin çevre sokaklarında bekleyen katil sürülerinin patlamaya hazır namluları altında işe gelip giderlerdi. Aldıkları maaş da çok azdı...
Merdan Yanardağ bunlardan biriydi. Bizimle yüksek sesle, açık tartışmayı severdi. O zaman daha da solcuydu. Zekiydi. Bir yıldan fazla, o günkü haberlerden ve gelişmelerden nasıl bir gazete çıkaracağımıza dair her sabah bir araya gelir görüşlerini alırdık. Günlük gazetelerin rutin toplantısıdır bu. Her bölümün şefi katılırdı sabah toplantılarına. Sabah toplantılarında en çok Merdan Yanardağ'la tartışırdım...
Sonra Merdan Yanardağ neler yaptı tam bilmiyorum. Ancak Kemalistlere yakınlık duyduğu söylendi. Ancak Mehmet Önder'in de söylediği gibi Kürtler aleyhinde bir sözüne rastlamadım. Alevilerle ilgili söylediği bir kaç cümle üzeri Aleviler tarafından linc edildi. Şimdi de AKP-MHP faşist iktidarı tarafından casusluk suçlamasıyla tutuklandı. Televizyonuna kayyum atandı ve susturuldu...
Türk-Kürt ilişkisi berbat bir ilişkidir. Türk siyaseti ve vatandaşlık bileşimi yüz yıl içinde Kürtlere çok hakaret etti. Türkler Kürtlerin önderlerine ve değerlerine hakaret ediyor, yasaklıyor, dağıtıyor, vuruyor, kırıyor; buna öfkeli olan Kürt nesillerden bazıları Türk olan her şeyden nefret ediyor. Futbolcu Deniz Udav örneğinde olduğu gibi, bir çok Türk bir insana sadece Kürt olduğu için hakaret ederken Türklerden bu ırkçı rolü çalan bazı Kürtler de Tūrk olan her şeye veryansın ediyor...
Dünyada bütün uluslar bir şekilde "soğuk savaş psikolojisi"nden kurtulmayı başardı. Türk, Kürt, Alevi, Kemalist ve Sünni; Türkiye'de toplumlar soğuk savaş psikolojisinden kurtulamadı. Türkiye'de hep geriye doğru bir gidişatın olması işte tam da bu soğuk savaş psikolojisiyle doğrudan bağlantılıdır. Sorun devlette değildir; devletleri toplum yapar; sorun toplumdadır...
Burada Merdan Yanardağ'ın insan haklarını savunduğumda biliyorum ki, bazı Kürtler onun için ulusalcı veya Kemalist diyeceklerdir. Iyi de Hani Kürtler ve Türkler ayrı ulustu? Hani Kürtlerle Kürtlerin sevdiği önderler, değerler ve alışkanlıklar farklıydı? Hani biz farklılıklarımızla birbirimize saygı gösterecektik? Merdan Yanardağ Türk olarak kötü de AKP'li, MHP'li, Hizbullahçı, JITEM elemanı veya korucu Kūrt Merdan Yanardağ'dan daha yüksek bir insan hakları bilincine mi sahip?
Kürt veya Türk; soğuk savaş paikolojisine denk düşen alışkanlıklarımızdan vazgeçmezsek birbirine karşılıklı saygılı ulusal kültürler yaratamayız. Bir Türkün Alevi, Kemalist, sağcı veya solcu olması beni artık pek ilgilendirmiyor. Türklere neyi sevmeleri gerektiğini.Dayatamam. Ama onlara Kürtlere ve ülkeye karşı adil olmalarını dayatabilirim. Bu benim yurttaşlık hakkımdır. Bir kişi Kemalist veya dindar olabilir; Türk milliyetçisi de olabilir. Ama bu ona Kürtlere hakaret etme veya Kürtlerin haklarını yok sayma hakkı vermez...
Mesala Nazım Hikmet çok sevdiğim bir Türkiyeli şairdir; cezaevlerini onun ve Ahmet Arif'in direniş mısralarıyla çekilir kıldık. Türkiye'nin ve Türklerin onurudur. Ayrıca onunla aynı dünya görüşüne sahibim. Şiirleri muhteşemdir. Katliamlarla koyu bir karanlığa gömülen Kürt halkı için bir şiir yazmamış olması onun bir eksikliğidir; ancak bu eksikliği daha sonra Bedirhan Bey ile olan mektuplaşmalarıyla gidermiştir. Nazım Hikmet bir Kürt gibi düșünmek zorunda değildir. Musa Anter de bir Türk gibi düşünmek zorunda değildi...
Türkler KOMA AMED'ten; Kürtler Selda Bağcan'dan kendileri gibi düşünmesini beklememelidir.
Saygı diyorum; Avrupalılar böyle yaparak savaşları bitirdiler. Avrupalılar artık etiket, inanç ve ideolojiyle ilgilenmiyor. Sayıya bakıyor, sadece saygı. Kūrtlerin kollektif ulusal talepleri ayrı, bu noktada bir adaletsizlik ve zorbalık var. Kürtler özgür olmalıdır. Ancak Türk, Kürt, Alevi veya Sünni olmak iyi ve saygılı insan olmak anlamına gelmiyor...
Merdan Yanardağ'a yapılan haksızlığı kınıyorum. Türklerin aydın bir yüzüne karanlık perde çektiler. Türkler birbirine yazık ediyor. Bunun yıkıcı sonuçarını vakti geldiğinde görecek ve anlayacaklardır...
Kürtler ve Türkler aynı șeyleri sevmek zorunda değillerdir. Ancak saygıda buluşabilirler. Bizim mücadelemizin esasını karşılıklı bu saygı oluşturuyor...
* Bu bir editöryal haberdir.
