Tanıklar Kitabı...

Tanıklar Kitabı...

Serdar M. DEGİRMRNCİOĞLU yazdı...
[email protected]

Kasım 2023’te Gazze’deki soykırımdan etkilenen çocuklar için kurulan Filistin İnsani Yardım Merkezi özellikle travma ve ruh sağlığı odaklı çalışan bir kuruluş. Merkezin Kurucusu Awni Farhat Filistinli çocukların yaşadıklarına hiç yabancı değil. Kendisi de Gazzeli; Cibaliye Mülteci Kampında doğmuş ve büyümüş. Orada ölümle burun buruna yaşamış...

On dört yıldır çocuklara yönelik çalışmalar yapan uluslararası kuruluşlar ve yerel Filistinli insan hakları örgütleriyle çalışmakta olan Awni Farhat soykırım başladığında Hollanda’nın Lahey kentinde yaşıyor ve çalışıyordu. Olanlara uzaktan tanık olmaya daha fazla dayanamayarak Kahire’ye gitti ve Gazze’ye, özellikle de hastanelere tıbbi malzeme yardımı sağlayan kuruluşlarla çalışmaya başladı. Neden gittiği sorulduğunda şöyle diyordu: “Gazze’de ailem var. Annem, babam ve tanıdığım, sevdiğim herkes orada. Çocukluğum Gazze’de geçti. Harekete geçme sorumluluğumuz var, ailelerimiz için orada olma sorumluluğumuz var.”

Farhat, mülteci kamplarında çocuklar için daha geniş destek sistemleri kurulması gerektiğini anlayarak bu yönde çaba göstermeye karar verdi. Kamplardaki çok zor koşullar karşısında ana babalar ve yetişkinler hayatta kalmak için sürekli yiyecek, su ve diğer gereksinimlerini karşılamakla uğraşıyorlar ve yorgun düşüyorlardı. Ana babaların kendi çocuklarına bakacak zamanları, enerjileri ve onlara yeterince ilgi gösterecek zihinsel güçleri olmadığı açıktı. Çocuklar karşı karşıya bırakıldıkları tüm korkunç deneyimlerle baş edebilmek için yalnız bırakılıyorlardı...

Çocukların gelişebilmek ve yaşadıkları travmaların yol açtığı yük ile mücadele etmek için bundan çok fazlasına gereksinim duyduklarını kavrayan Farhat, onların daha fazla ilgi görebilecekleri ve tek düze bir ortamdan fazlasını bulabilecekleri bir ortam yaratmak istemiş. Çocukların bol uyaranla karşılaşabilecekleri, bol bol oyun oynayabilecekleri ve fiziksel etkinlik yapabilecekleri bir çocuk köyü kurmuş...

Çocuk köyü, psikologlar, sanatçılar, müzisyenler ve sirk çalışanlarının dönüşümlü olarak programlar düzenlediği şenlikli bir alan. Çocuklar bu alanda canlı, neşeli ve eyleme odaklı dört saat geçiriyorlar. Eğer gerekirse, bütün gün bile kalabiliyorlar.

Farhat geçtiğimiz yıl çocukların yaşadıklarını tüm dünyaya aktarabilecekleri bir derleme oluşturmaya karar vermiş. “Tanıklar Kitabı” böyle ortaya çıkmış. Farhat, “Bu kitabı açtığınızda, hayal bile edemeyeceğiniz, fiziksel olarak size yakın olmayan tamamen farklı bir hayatın gerçekliğini görürsünüz. Bu kitap, yüzünüze, gözlerinize yakın, fiziksel, canlı bir kanıttır. O gerçekliği görebilirsiniz. Ona tanık olabilirsiniz,” diyor...

Milyonlarca insanın her gün soykırım görüntüleriyle karşı karşıya kaldığı bir dönemde bu kitabın ne gibi bir işlevi olabilir? Farhat şöyle yanıt veriyor: “Çocuklar çok dürüsttür. Resim yaparlar, gördüklerini ve tanık olduklarını kağıda dökerler. Fırçaları ve kalemleriyle sizi kendi deneyimlerine götürürler. Çok basit, çok dürüst, çok açık. Büyük laflar yok. Büyük siyasi açıklamalar yok. Sadece bir çocuk ve çizimi var. Bir çocuğun çizimiyle, Instagram’da insanların paramparça olduğu bir videoya göre çok daha iyi empati kurabilirsiniz. İnsanlar son bir yıldır gördükleri videolarla ilişki kuramıyor, gördüklerini kavrayamıyorlar. Bir korku filmi gibi. Gerçek gibi gelmiyor, gerçek gibi görünmüyorlar. Bu yüzden çoğu insan tamamen inkar etmek veya tamamen uzaklaşmaya çalışıyor. Görüntüleri görmek istemedikleri için hesaplarını kapatan birçok insan tanıyorum. Bu gerçeklikten tamamen çekildiler. Bu çok korkakça, ama ne yapacaklarını bilmiyorlar. Nasıl yüzleşeceklerini, nasıl başa çıkacaklarını bilmiyorlar.”

Tanıklar Kitabı Filistinli çocukların seslerinin duyulmasını sağlamanın ötesinde, onların birer birey olarak görülmeleri ve onlara saygı duyulması için de bir araç. Her çocuğun bir öyküsü var. Her çocuk değerli, her çocuğun öyküsü değerli...

Çocuk köyü de, Tanıklar Kitabı da Filistin’i ve Filistin ile ilgili her şeyi yadsımak isteyenlere karşı bir başkaldırı. Her ikisi de somut bir direniş eylemi. Çocuk köyü için söylenen bir sözle bitirelim: “İsrail işgaline karşı en saf direniş biçimi, Filistinli çocukların neşesidir.”

Sonraki Haber 12 yıl önce Gezi’de ne oldu, Geziciler ne yaptı?
Benzer Haberler
Rasgele