Birol KESKİN yazdı...
[email protected]
Fotoğraf : Özcan Yaman/Evrensel
Güneş inerken ufka,
zaman susar bir an.
Ne gündüzdür artık, ne gece
sadece arada kalmış bir varlık hâli.
Tıpkı insan gibi:
ne tamamen burada,
ne de bütünüyle gitmiş...
Deniz, ışığı kucaklar,
sanki unutuşun kendisiymiş gibi.
Her dalga, geçmişten bir parça taşır
ve geri verir kıyıya
bazen bir çocukluk sesi,
bazen eksik bir vedanın yankısı...
O an anlarım;
var olmak, batmakla doğmak arasındaki
o ince çizgide durmaktır.
Güneş denize değdiğinde
ben de kendime dokunurum biraz,
biraz kaybolur, biraz bulunurum...
Hiçbir şey kalmaz geriye
sudan, ışıktan ve sessizlikten başka.
Ama belki de varoluş budur:
her akşam biraz eksilip,
her sabah yeniden doğmak...
* Bu bir editöryal haberdir.







