Sezai SARIOĞLU yazdı...
Kendim duyayım diye size söylüyorum:
Nehirlerin nereye döküldüğünü merak ederiz de kalplerimizin, hatıralarımızın ve geçmişimizin nereye döküldüğünü merak etmeyiz...
Ağaçlar duysun diye yapraklara, yapraklar duysun diye ağaçlara söylüyorum:
"siz hiç âşık bir ağaç gördünüz mü
âşıklar sizi inandırsın ben gördüm;
dallarıyla saçını başını yoluyordu...
siz hiç ağlayan ağaç gördünüz mü
iki sözüm kağıda aksın ben gördüm;
saçılan yapraklarını toplayıp
yanan ormanlara taziyeye gidiyordu...
Siz hiç sözünde durmayan mahcup cevap gördünüz mü sorular sizi inandırsın ben gördüm;
insan denen varlıktan alacaklarını tahsil etmeye gidiyordu."
Siz duyun diye kendime söylüyorum:
Her harf sabah kalkınca hece, her hece kelime, her kelime cümle, her cümle şiir ve öykü olacağını zannedermiş...
Kime söylüyorum ben...
Maddenin kalbini kırmadan mânâya, mânânın kalbini kırmadan maddeye söylüyorum ben...
* Bu bir editöryal haberdir.








