Aslı Filiz’in kadın hafızası sergisi bu defa Hamburg'daydı...

Aslı Filiz’in kadın hafızası sergisi bu defa Hamburg'daydı...

İrfan ERDOĞAN/ ALMANYA…

Aslı Filiz, sanatında kadının tarihsel, kültürel ve politik varoluşuyla yüzleşir. Onun için sanat sadece bir ifade biçimi değil; aynı zamanda bir hafıza, kimlik ve direniş taşıyıcısıdır. Eserlerinde sıklıkla Mezopotamya sembolleri, kadın mitolojisi, halk gelenekleri ve feminist görsel dil yer alır...

“Evrensel Genç Kadın”, “Ben Havva”, “Sessiz Çığlık”, “Yalan Sarmalı” ve “Jin Jiyan Azadî” gibi eserlerinde kadın figürleri sessiz ama kararlı, bastırılmış ama dirençli, geleneksel ama aynı zamanda özgür bireyler olarak karşımıza çıkar. Özellikle etkileyici olan bir portre ise, 2022 yılında İran’da öldürülen Jina Mahsa Amini’ye ithafen sanatçının kendi saçlarını kullanarak yaptığı çalışmadır. Bu eser, serginin duygusal merkezini oluşturmaktadır...

SERGİ KONSEPTİ...

“Kadın Hafızası” sergisi, kadın kimliğinin tarih boyunca taşıdığı kültürel, mitolojik ve politik anlam katmanlarını görünür kılmayı amaçlayan sanatsal bir anlatıdır. Sergi, bireysel deneyim ile kolektif hafızanın kesişim noktasında konumlanır ve kadın bedenini, hatırlamayı ve zamanı birer ifade alanı olarak ele alır...

Aslı Filiz’in eserlerinde kadın figürü yalnızca bir birey olarak değil, aynı zamanda kadim bir bilgelik ve güncel bir direncin taşıyıcısı olarak karşımıza çıkar. Serginin görsel dili, Mezopotamya’nın eski mitlerinden günümüzün toplumsal yaralarına kadar uzanır ve bu anlatım, tuval üzerine akrilik boya ile soyut ve simgesel yöntemlerle aktarılır...

Eserlerin görsel düzeni; sessizliği sese, yokluğu iz’e ve bastırılmış olanı görünür bir hatıraya dönüştürür. Bu bağlamda sergi, sadece estetik bir deneyim sunmakla kalmaz, aynı zamanda kültürel ve tarihsel bir yüzleşmeye de davet eder...

Bu sergide yer alan eserlerim; kadınlığın, direnişin, hafızanın ve kültürel kimliğin kesiştiği bir alandan doğdu. Her biri, kadına biçilen rollerin, dayatılan normların ve tarih boyunca üzerimize yüklenen mitlerin karşısında bir duruşu temsil ediyor. “Ben Havva”dan “Jin Jiyan Azadi”ye, “Yalan Sarmalı”ndan Mahsa Amini’ye kadar her figür, kendi sesiyle konuşuyor. Kimi zaman susarak, kimi zaman isyanla, ama daima kendi varlığını onurlandırarak...

Bu eserlerle, kadının sadece mağdur değil; düşünen, seçen, sorgulayan ve dönüştüren bir özne olduğunu vurguluyorum. Mezopotamya’dan günümüze uzanan kültürel motifleri, kişisel tecrübemle ve kadınların kolektif belleğiyle birleştirerek tuvale taşıyorum...

Benim için sanat; sadece estetik değil, bir anlatım biçimi, bir hafıza taşıyıcısı ve bir direniş dilidir. Bu sergi, yalnızca görsel bir yolculuk değil; aynı zamanda kadınlara kulak veren, geçmişle yüzleşen ve geleceğe umutla bakan bir çağrıdır...

Aslı FİLİZ kimdir?

Aslı Filiz, kürt bir anne ve babanın çocuğu olarak Türkiye/Bingöl’de dünyaya geldi. İstanbul Beykent Üniversitesi’nde grafik tasarımı eğitimi aldıktan sonra Hamburg Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde (HFBK) grafik alanında öğrenimini tamamladı. Yirmi beş yılı aşkın süredir grafik tasarım ve görsel sanatlar alanında üretim yapan sanatçı, son yıllarda odağını resme, özellikle de kadın temalı anlatılara yöneltti...

Filiz’in resimleri, bireysel hikâyeleri aşarak kadınların kolektif hafızasına açılan görsel pencerelerdir. Mesopotamya’dan bugüne, kadınların taşıdığı mitolojik, sosyopolitik ve ruhsal yükleri tuvale taşır. Eserlerinde kadın figürleri; sessizlik, direniş, aidiyet, kayıp ve umut gibi katmanlarla örülüdür. Tuval üzerine akrilik boya ile çalışan sanatçı, geleneksel motifleri ve modern anlatım biçimlerini iç içe geçirerek zamansız bir görsel dil kurar...

Filiz’in sanatı; kimliğini, kadın olmanın tarihsel yükünü ve toplumsal belleği birlikte taşır. Kürtçe, Türkçe ve görsel diller arasında gezinen üretimi, farklı coğrafyalardan izleyicilere hem estetik hem düşünsel bir alan açar. Sanatçının Paris, Hamburg, Berlin, Viyana, Köln, Hanau, Kiel, Itzehoe ve Luxemburg’da bireysel ve karma sergilere katıldı, kadın hareketleriyle ilişkili birçok uluslararası etkinlikte yer aldı...

Aslı Filiz’in eserleri, sessizliğin içindeki sesi, unutulmuş olanın izini ve kadının her dönemdeki yerini hatırlatır. Sanatı, sadece bakılan değil; hissedilen, sorulan ve hatırlanan bir alandır. Eserlerinde kadınların kolektif hafızasını, kültürel kimliğini ve direniş öykülerini işler...

Aslı Filiz sanat pratiğinde kadının tarihsel, kültürel ve politik boyutlardaki varoluşunu ele alır. Sanatı; bir ifade biçimi olmanın ötesinde, aynı zamanda hafıza, kimlik ve direnişin taşıyıcısı olarak görür. Eserlerinde sıkça Mezopotamya kültürüne, kadın mitolojilerine, halk motiflerine ve feminist sembollere yer verir...

İç dünyasında kadını evrenle eşdeğer gören bir anlayış barındırırken, dış dünyada kadının bastırılmış sesine ışık tutmayı amaçlar. Sanatı, hem bireysel bir anlatı hem de kolektif bir çağrı olarak inşa eder...

SERGİNİN AÇILIŞ TÖRENİ...

23 HAZİRAN 2025 SAAT 18:00’DE GERÇEKLEŞECEKTİR...

24 HAZİRAN – 24 EYLÜL 2025
HAMBURG ÜNİVERSİTESİ KONUKEVİ…

Önceki Haber Sevda SIRRI’nan olur...
Sonraki Haber Eski nesilden yeni nesil beş merak...
Benzer Haberler
Rastgele Oku