Londra Günlüğü  - 3

Londra Günlüğü  - 3

İrfan Erdoğan...
[email protected]

Beş günlük Londra gezimizin iki temel amacı vardı,birincisi DAY-MER festivalinin 36.sına iştirak etmek ikincisi de dedemin yani Karl Marx’ın mezarını ziyaret etmekti. Her iki ziyaretimizi de gerçekleştirdik...

Önce DAY-MER festivalini yazmaya çalışacağım,dedem Karl Marx’ın mezar ziyaretini de bir başka yazımda anlatacağım. Şimdi sizlere DAY-MER festivalini yazayım...

Haydi bakalım...

Festivalin başlayacağı 6 Temmuz'dan bir gün önce yani 5 Temmuz'da Londra'ya geldik. Çünkü gelir gelmez yol yorgunluğuyla Festivale koşar adım gelmek istemiyorduk. Onun için bir gün öncesinden geldik otelimizde önce bir güzel yol yorgunluğumuzu çıkarıp dinlendik.Zaten Almanya’da da otel ve konaklama rezervasyonumuzu böyle ayarlamıştık...

Festival günü yani 6 Temmuz'da sabah erken kalktık kahvaltımızı yaptıktan sonra bir an önce Festival alanına gitmek için sabırsızlanıyorduk. Özellikle ben oldukça heyecanlıydım. Çünkü kaç yıldır katılmak istiyordum ama yıllık izinimin denk gelmemesi yüzünden katılamıyordum. Onun için o gün bugündü. Bir an önce festivale gitmek istiyordum...

Neticede kaldığımız otelde kahvaltıdan sonra son hazırlıklarımızı yaptık ve otelin resepsiyonunda yine yarım yamalak bir ingilizcemizle orada çalışan bir görevliye bize bir taksi çağırmasını söyledik. O da tamam deyip taksi santralini aradıktan sonra on dakika sürmeden taksimiz geldi...

Taksi ile yol ücretimizi ve Festival alanı olan CLİSSOLD parkın adresini verdikten sonra da taksiye binip Festival alanına tam gaz yol aldık. Onbeş yirmi dakika sürmedi festival alanı olan CLİSSOLD parka ulaştık...

Taksiden indik ücretimizi ödedikten sonra da taksi çekti gitti. Güzel bir pazar günüydü zaman zaman bulutlu olsa da ilk etapta güzel bir atmosfer ve hava karşıladı bizi. Önce karşılaştığımız arkadaşlarla selamlaşıp sohbet ettik ardından da alanda kurulan standları gezdik...

Mükemnel bir organize yapmışlardı arkadaşlar. O dev sahne onun malzemeleri, orada kurulan yiyecek standları güç, kuvvet ve insan isteyen bir organizeydi. Kolay iş değil bu tür organizeleri yapmak. Her türlü fedakarlığı isteyen işlerdir çünkü...

İlerleyen saatlerde zaman zaman yağmur yağdı ama alandaki insanlar bir şekilde kendisini koruyarak yağmura direndi.  Aslında böyle havalarda genellikle kitleler çoğu zaman çekilir ama DAY-MER festivalinde bu böyle olmadı.Öyle olmamasının bir nedeni vardı bana göre o da belliydi ki DAY-MER çalışmalarıyla oradaki yerli ve göçmen emekçilerin gönlünde taht kurmuştu. Bu başka türlü izah edilemezdi...

Festivalin müzik programı da çok zengin değildi ancak güzeldi. Özellikle kadınlardan oluşan erbane grubunu çok beğendim. İyi hazırlanmışlardı. Tebrik ediyorum kadınlarımızı…

Festivalin dikkatimi çeken bir diğer önemli yanı işçi ve emekçilerin sağlığını düşünerek orada üçbeş tane de olsa sağlıkla ilgili standın kurulmasına müsade ederek emekçilerin sağlığının da devrimcilerin ve sosyalistlerin sorunu olduğunun mesajının verilmesiydi. Bu güzel birşeydi...

Başka ne diyebilirim ki, koca bir organizede elbette eksikler ve hatalar olur. Dedem boşuna " Düşünmeyen hata yapmaz"dememiş. Aklıma gelmişken unutmadan söyleyeyim festivalde yiyecek ve içeceklerin fiyatının biraz fazla oluşu kötüydü. Onu da sanırım arkadaşlarımız gelecek festivallerde dikkate alırlar ve gereğini yaparlar…

Önceki Haber Londra Günlüğü  - 2
Sonraki Haber Londra Günlüğü - 4
Benzer Haberler

Londra Günlüğü - 4

Londra Günlüğü  - 2

Londra Günlüğü - 1

Yalaka...

Rastgele Oku