Hasan BİLDİRİCİ yazdı...
Suriye'de işler yine karıştı. Dürzilerle Araplar çatışıyor. Türkiye'ye ve Colani'ye bağlı grupların Rojava'daki Kürt mevzilerini taciz ettiği bildiriliyor. Kürtler Suriye'nin en donanımlı ve kalabalık askeri gücüne sahip. Suriye'de Kürt askeri güçlerini alt etmek kolay değil.Türkiye, Amerika ve İsrail,Colani yönetimine olan desteğini kessin veya herhangi bir müdahalede bulunmasınlar Kürtler bir kaç gün içinde Şam'ı kuşatır...
İsrail'li bir heyet Colani yönetimiyle Türkiye aracılığıyla Azerbeycan'da görüşmeler sürdürüyor. Basına sızan bilgilere göre İsral'in yakında Şam'da büro açma ihtimali varmış. Hatta İsrail'in hemen her konuda Colani yönetimiyle anlaştığı bildiriliyor. Bunların ne kadarının doğru, ne kadarının gerçek dışı olduğu yakında anlaşılır. Ancak en azından Colani yönetiminin İsrail ile iyi ilişkiler kurduğu kesin...
Zaten bu iyi ilişkiden dolayıdır ki, Amerika'nın Suriye temsilcisi Barrack: "Kürtlere Kürdistan sözümüz yok, özerklik de yok, kendilerini her türlü feshedip Suriye Arap yönetimine teslim olsunlar," dedi...
Uluslararası ilişkileri köyde çelik çomak oyunu sanan bazı Kürtler 12 senedir Kürtlerin İsrail ve Amerikan cephesine dahil olmasını ve federasyon ilan etmesini savunur. 12 senedir aynı yazıları, aynı cümlelerle yazarlar. Bu Kürtler Rojava'da bir Kadı Muhammed senaryosunun sergilenmesi için ellerinden geleni yaparlar...
Bir defa Amerika ve İsrail,Suriye'de bir Kürt federasyonunu destekleseler Kürtleri aynı gün harekete geçirirler. Bir saat bile beklemezler. Kürtler Amerika'ya rağmen bir federasyon ilan etse Trump'un söyleyeceği sözleri tahmin edebiliyorum:
"Evet, Kürtlerle Türkler birbirine düşman. Biz Kürtlere fedarasyon ilan et demedik. Biz her şeye yetişemeyiz. Dilerim Kürtler ve Türkler birbirlerini daha fazla öldürmez, Kürtler de federayondan vazgeçer."
İsrail'e gerekli olan Kobane değil, yanıbaşındaki Şam'dır. İsrail'in geleceği Afrin'de değil, Şam'dadır. Şam kontrol altındaysa Israil'in güvenlik sorunu bitmiştir. Ancak İsrail yedek bir güç olarak da Kürt kamçısını Şam yönetiminin canınını yakmak için elinde bulundurur. Kürt kamçısını arada bir Şam yönetiminin sırtına geçirir...
Rojava yönetimi Amerikan isteklerini reddetti. Bunun içinde Barrack'ı kınadı. Ama ben bu ūçkağıtçının Amerikan yönetiminden ve İsrail'den bağımsız hareket ettiğini düşünemem...
Erdoğan istediği kadar Suriye'de Arap ve Kürt kardeşliğinden söz etsin. Erdoğan ve diğer Türk yöneticilerinin hedefinde Suriye Kürtlerini silahsızlandırma vardır. Bu Türkiye'nin stratejik hedefidir. Türk yönetimi PKK'ye yaptığının aynısını Suriye Kürtlerine yapmak istiyor, ancak bu politika tutmaz...
Türkiye Kürtlerinin silah bịrkmasında bir mantık ve strateji vardır. Suriye'de hiç bir politika tutmaz. Dengeler ve ittifaklar hızla değişir ve tekrar başa dönülür. Amerika Kürtleri, Colani yönetimini ve Türkleri aynı anda idare ediyor. İsrail de Colani ve Kürtleri aynı anda idare ediyor ve Türkiye ile de ilişki halinde...
Ama son noktayı Rojava yönetimi koydu...
Kimse bizi silahlasızlandıramaz dedi. Ve kimse bizi teslim alamaz dedi. Bu iki nokta Kürtlerin kırmızı çizgisidir. Bedeli ne olursa olsun bu çizgiler korunacaktır. Direnip kazanmak veya ölmek işte tam da bugünler içindir.Ötesi yoktur.Ötesi ölü noktadır...