Bir Erzurum öyküsü : “Zati o fotoğraflar sene heç benzemirdi it oğlu it”
1975 yılında Erzurum Kazım Karabekir Eğitim Enstitüsü’nde 2.sınıf öğrencisiyim. Faşist baskılar yüzünden Atatürk Üniversitesi kampüs alanında bulunan Kredi ve Yurtlar Kurumu’na ait öğrenci yurtlarında barınamıyoruz. Birkaç arkadaşla birlikte bir ev kiralayıp kalmak için yaptığımız girişimler de başarısızlıkla sonuçlanınca çareyi Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan ucuz otellerin birinde kalmakta bulduk...
Otel sahibimiz hacı olmuş, dindar bir ihtiyardı. Bize üç kişilik odayı verdiğinde bile kuşkulu davranmış, “Gominis” olup olmadığımızı sormuştu. Sevgili Nihat Topçu (ışıklar içinde uyusun) hacı amcaya bildiği surelerden birini okuyunca Hacı rahatlamış ve odayı bize vermişti...
Aradan geçen zamanda biz odaya yerleşmiş, o zamanki Kitle Dergisi’nin kapağında bulunan Karl Marks’ın resmini Kitle yazısı görünmeyecek bir şekilde keserek duvara yapıştırmıştık. Daha sonra Malatyalı Hasan’da Engels’in bir fotoğrafını aynı şekilde keserek yatağının bulunduğu duvara asmıştı...
Okula toplu halde ama bin bir güçlükle girebiliyorduk...
Bir Pazar günü Hacı bizim odanın bulunduğu katı teftişe çıkmış, bize de misafir olmuştu.
Kapıdan girip buyur ettiğimiz sandalyeye oturdu. Sigara ikram etmek istedik, kabul etmedi. Ancak Hasan’ın sardığı Muş Tütünü sigarayı reddetmedi. Konuşurken gözü önce Engels’in fotoğrafına takıldı. Bu kim dedi. Hemen atıldım : “Benim dedem Hacı Yusuf” dedim. (gerçekten dedemin adı Yusuf idi)
Sonra Marks’ın fotoğrafını gösterdi. “Bu kim” dedi. “O da ana tarafından dedem Hacı Bedirhan” dedim...
Hacı bunları duymaktan memnundu. “Nur akıyor yüzlerinden” dedi. Abartmaya başladım. “Rahmetli dedelerim ikişer kez Hacca gittiler” deyince “Allah rahmet etsin. Onlar Cennette Kevser Şurubu içecekler” dedi ve izin isteyerek odadan çıktı...
Günler böyle akıp giderken bizim otelde kalmamızdan rahatsız olan faşistler Hacı’ya “Gominisleri otelinden çıkar” diye baskı yapmaya başlamışlar...
Hacı, bizim ne iyi insanlar olduğumuzu anlatarak onları ikna etmeye çalışıyormuş. Hatta demiş ki “Ya, çocukların odalarında nur yüzlü hacı dedelerinin fotoğrafları bile var. Bunlar Gominis değil. İnanmazsanız siz de bakın.”
Hacı önde faşistler arkada yukarı kata çıkmışlar. Yedek anahtarla kapıyı açan Hacı “işte gözlerinizle görün” demiş. Faşistler “ne hacısı bunlar Gominislerin resimleri” diyerek öfkeden resimleri yırtmışlar...
Akşam geldiğimizde Hacı “çıkın otelimden Gominisler” diyerek bizi otelden çıkardı...
Taşınırken bana hem sitem etti, hem de “zati o fotoğraflar sene heç benzemirdi it oğlu it” dedi...
Kaynak : Anonim...