*Sezai SARIOĞLU yazdı...
Bir ömür ne çok gittim
uzak gittim, yakın gittim
çok güzel insanlara gittim...
Bir ömür;
koşa-coşa, heves-nefes
başımı güzel belâlara sokan
kitaplara gittim,
alıntı ve dipnot meşk ettim...
Bir ömür,
duvarlara gittim,
yazdıklarımı devlet sildi
inatla yeniden yazdım...
Bir ömür;
evden kaçıp sokaklara
ve devrime kaydolup
uzaklara gittim...
Bir ömür;
bazılarına vardım,
bazılarına varamadım,
bazen yatıya kaldım
bazen uzaktan seyrettim
bazen zili çalıp kaçtım...
Bazılarında çok,
bazılarında az kaldım...
İyi ki gittim,
iyi ki onlardan
heves ve nefes aldım...
İyi ki
onlardan anlam alıp
onlara anlam verdim,
anlamdaş olduk...
Sonunda şunu öğrendim;
yarasını taşıyamayacak olana yarayı,
cümleyi taşıyamayacak olana kelimeyi,
geleceği taşıyamayacak olana geçmişi,
ormanı taşıyamayacak olana ağacı,
ağacı taşıyamayacak olana ormanı,
devrimi taşıyamayacak olana devrimi emanet etmemeli...
Yolu uzattıkça uzattım,
yeni kendime ve yeni bizlere varmak istiyorum artık...
(Yaralama Defteri, notlarımdan)
*Şair ve yazar…