Doğan CEREN Londra Clink işkence müzesini yazdı...
Londra, mimari, tarihi, sarayları, yeşil alanları, kültürel yapısı ve modern kent hayatı özellikleriyle insanın görmesi gereken muhteşem kentlerin başında gelir.İnsan kalabalığı ve trafik keşmekeşine rağmen keyifle gezilecek bir şehir...
Her bakımdan göz kamaştıran Londra’yı gezmeye giden ve müze ziyareti meraklılarına günümüzde bir müze işlevi gören Clink Hapishanesi’ne gitmelerini öneririm...
.
Tarihi 12.yüzyıla kadar uzanan Britanya’nın en ürkütücü hücrelerine sahip ve korkunç işkencelere ev sahipliği yapan bu işkence merkezi günümüzde ürkütücü hücreleri ve işkence aletlerinin sergilendiği bir müze görevi görmektedir....
Bu müzeden aldığım bir broşürdeki yazı ve resimlere bakılırsa Clink Hapishanesi’nde, Katolikler ile Protestanlar arası kavgalar nedeniyle kimi ünlü şahsiyetler ve değişik tarihlerde gerçekleşen isyanlarda yer alan emekçiler ve adi suçlular kalmış ve zulüm görmüş...
Bir işkence mağduru ve işkence karşıtı olarak yıllardır, Avrupa’da işkenceye karşı verilen mücadelede katedilen aşamayı işkenceye karşı mücadele eden insanların bilgisine sunmak için bir çalışma yürütüyorum. Bu nedenle Avrupa’nın değişik ülkelerinde çok sayıda İşkence aletleri müzesini ziyaret edip, görsellerini birer dosya halinde sosyal medya hesaplarımda paylaştım...
Bu güne kadar gördüklerim içinde en ürkütücü olanıydı desem abartmış olmam. Bunun sebebi sanırım; her türlü işkence vahşetinin yaşandığı mekan olan hapishanenin müze olarak kullanılmış olmasıdır. Londra gibi bir dünya şehrinde tarihte işlenmiş işkence suçlarının teşhir edildiği bu müzeyi kuranlara teşekkür ediyorum...
İnsanlık tarihi hemen her ülkede bu insanlık suçlarının işlendiğine tanıklık etmektedir. Bazı ülkeler bu konuda geçmişleriyle yüzleşerek işkenceyi müzelik bir duruma getirmiş olsada bir çok ülkede işkence suçu işlenmeye devam ediyor. Umarım bu zulüm dünyanın her yerinde son bulur ve tarih müzelerinde teşhir edilir...