Randevu yok!

Randevu yok!

Prof.Dr.Şebnem Korur Fincancı
[email protected] 

Sağlık Bakanlığı gene bir açıklama yaptı birkaç gün önce. Söylediklerine göre “vatandaşların” sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak ve kaynakları daha verimli kullanmak amacıyla yeni bir düzenlemeye gidilmiş. Merkezi randevu sistemi üzerinden randevu talebi oluşturmadan önce o “vatandaşların” tercihine sunmak üzere “Aile hekimine yönlendirme” uygulaması devreye alınmış. Bu yeni uygulamayla MHRS üzerinden randevu talebi bırakma işlemi öncesinde “Aile hekimine yönlendirme” ekranıyla karşılaşılacak, tercihler doğrultusunda aile hekimine yönlendirilen kişiler, önce aile hekimlerince muayene edilecek ve değerlendirmeleri yapılacakmış...

Aile hekimleri zaten başvuran hastanın kendisiyse muayene edip değerlendiriyor, yeni bir durum değil bu. Tabii ki hasta başka bir yerde muayene olup, o muayenede yazılan reçetedeki ilaçlarını almak istiyorsa, zaten muayene olduğunu ve çantasından çıkarıp gösterdiği ilaçları yazmasını isteyerek, aile hekiminin zamanını daha fazla almama(!) çabası içinde de olabiliyor. Aile hekimi eğitimi gereği gene de hastayı muayene etmek isterse başvuran hastanın meşrebine göre azarlanıp, haddinin bildirildiği de sık oluyor. Bazen de başvuran hasta değil de hastanın yakını olduğunu iddia eden kişi oluyor. Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Sevgili Veysi Ülgen’in “Bir resim yeter”* yazısını okumanızı öneririm. Olmayan birine ilaç yazmayı reddetmenin bedeli hayatınız olabiliyor bizim meslekte, örnekleri de çoğalıyor durmadan, unutmayalım!

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolunun (TTB AHEK) açıklamalarında da belirtildiği üzere her on aile hekimliği biriminden birinde hekim olmadığını dikkate alırsak, zaten hekim olmayınca bu sorunlar da yaşanmayacak demektir. Sorun her on birimden ikisinde hemşire de olmaması. Bir binanın girişinde tek odada yalnız çalışan ail hekimini kimin koruyacağı bir yana, kayıttan kronik hasta taramasına, aşı takibini de üstüne üstlük kendi cep telefonuyla yapmasının beklenmesine kadar birçok işi tek başına sürdürürken, şimdi bir de MHRS ile uğraşmak zorunda bırakılmasının sonuçlarını düşünmek dahi istemezsiniz...

Üstelik randevu alacağı uzmanlık alanı son yıllardaki yerleştirmelerde seçilmeyenler arasındaysa, bir de kamudaki çalışma koşullarının ağırlığına dayanamayıp istifa edilen alanlardansa, randevu alacak hekim bulamadığında aile hekimini hastaların öfkesinden nasıl koruyacağımızı bilemiyoruz. Randevu sistemleri de işe yaramayınca, öfkeyi hekime yönlendirmek en kolayı ama pek de başaramamışlar anlaşılan.

TTB AHEK Sağlık Bakanlığının açıklamadığı ama hayatında hekimlik yapmamış gene de durmadan bakanlığın verileriyle makale yazıp duran kişilerin paylaşımlarından edindiği verileri aktardı önceki gün. Aylık kronik hastalık tarama oranı yüzde 66.5, hasta memnuniyet oranı ise yüzde 93 imiş. Tüm olumsuzluklara, sistemin işlememesinin yükünü hekime devretmelerine rağmen insanlar aile hekimlerinden memnunmuş...

Peki, sağlık emekçileri bakanlardan memnun mu, ona da bakabiliriz o zaman. Eziyet yönetmeliği ve sonrasında yapılan açıklamalarla durmadan değişen sistemler arasında yaşadıklarını bir basın açıklamasıyla paylaşan TTB AHEK sağlık emekçileriyle son dört sağlık bakanı hakkında gerçekleştirdikleri anket çalışması sonuçlarını da aktardı...

Kol Başkanı Sevgili Sibel Uyan, yüzde 5’i geçen memnuniyet oranı olmadığını, son sağlık bakanından memnuniyet oranının ise yüzde 2’de kaldığını belirtti. “Hastaların bizimle ilgili memnuniyetini değerlendiren Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanlarının kendilerine yönelik memnuniyet puanına ne diyeceğini merak ediyoruz ve cevap bekliyoruz...

Sağlık emekçileri mutsuz, yorgun ve bu sistem içinde yapması gerekeni yapamayacak durumda. Bu gidişata artık dur demek gerekiyor”, diyor canım Sibel, ama unutmayalım, bu gidişata dur diyecek olanlar yalnız sağlık emekçileri değil! Biat eden vatandaştan, hak öznesi yurttaşa dönüşmeden, birbirimizin derdine ortak olup birlikte mücadele etmeden olmaz!

NOT : Bu yazı Günlük Evrensel Gazetesi'nden alınmıştır…

Önceki Haber Bay bakanları takdimimdir...
Sonraki Haber TTB : Diyanet’in Açıklamaları Anayasa’nın Laiklik ve Cinsiyet Eşitliği İlkelerine Aykırıdır...
Benzer Haberler
Rastgele Oku