Prof. Dr. Doğan GÖÇMEN yazdı...
1.) Üniversitelerimiz neyini kaybetti diye sormuştum birkaç gün önce. Peşinden ulusal basına da yansınyan yazılar yayınlandı üniversitelerimizin durumu hakkında. Bugün üniversitelerimize uluslararası karneleri dağıtıldı. Hepsinin sınıfta kaldığı böylece dünyaca teyit edilmiş oldu...
2.) Bugünkü duruma er veya geç geleceğimizi öngörmek çok zor değildi. Güzel fotoğraflar vererek dünya sıralamasına girilemeyeceğini bilmeyenler en geç bugünden itibaren ev ödevlerini yapsın ve Hegel’in dünya tarihinin işleyiş tarzı üzerine gözlemlerini okusunlar...
3.) Neredeyse tüm 15 yıllık akademik öğrenimini dünya üniversitelerinde görmüş birisi olarak yazıyorum. Bana inanabilirsiniz. Üniversitelerimiz çoğu şeyini kaybetmiş durumda. Yalnızca niceliği, nakit ödemeyi, mevki ve kariyer gözeten bir sistemin geleceği durum ancak bu olabilirdi...
4.) Üniversitelerimizin neyini kaybettiğini görmek istiyorsanız, emekli olduktan sonra kaç akademisyenin araştırmalarına, konferanslarına, yayınlarına devam ettiğine bakmanız yeter. Akademimizin ruhu çökmüştür. Hazin tablo bunu gösteriyor. Dünyaca ünlü akademisyen ne zaman olunur?
5.) Dünyaca ünlü akademisyen 60 yaşından sonra olunur. Başka ülkelerin dünyaca ünlü akademisyenlerinin yaş ortalamasına bakınız. Ülkemizde akademisyenlerimizin çoğu en verimli zamanında akademiden kurtulduğuna şükredip ayrılıyor ve yok olup gidiyor. Çünkü iyice yorulmuştur artık...
6.) Akademide hayatlarının en az bir döneminde mobbing sisteminin mağdur etmediği, anlamsız soruşturmaların yormadığı, kışkırtılmış öğrencilerin bıktırmadığı kaç hoca var acaba? Tüm ömrünü bunlarla çürütmüş bir akademisyen 60 yaşına kadar ne biriktirmiş olacak ki dünyaca ünlü olsun?
7.) Dünya sıralamasına girmesini istiyorsak üniversitelerimizin, üniversitelerimizde dünya klasında bir öğretim, idare ve akademik ilişkiler sistemi kurmak zorundayız. Yoksa ilk 500’e girmek dahi bir hayal olarak kalır. Ayrıca mevcut durumda mevcut olanaklarla bırakalım ilk 500’e girmeyi ilk 100’e girsek ne olacak?
8.) Her kente bir üniversite projesi ilkesel olarak yanlış değildir. Fakat bugünkü koşullarda her kente bir üniversite kurmak, aynı zamanda her kente dünya klasında bir kütüphane de kurmayı gerekli kılar...