Prof. Dr. Doğan GÖÇMEN yazdı...
Karl Marx’ın “Kapital” adlı eserini okuduğumuz bir grupta aşağıdaki cümlenin Yordam Kitap’tan ve Sol Yayınlar’ından çıkan Kapital çevirisinde aşağıda aktardığım cümlenin sorunlu olduğunu tespit ettim. Yordam Kitap’tan çıkan çeviride “ve” (und) ve “özel” (privat) sözcüklerinin, Sol Yayınları’ndan çıkan çeviride ise “özel” (privat) kullanılmadığına, Almanca “privat” sözcüğünü yanlışlıkla “kişisel” sözcüğüyle karşıladığına dikkat çekmiştim ve bu bilgiyi genelleştirmek amacıyla kısa bir açıklama ile sosyal medya hesaplarımdan da duyurdum. X-hesabımdan yapmış olduğum paylaşımın altında bazı eleştiriler ve alternatif çeviri önerileri geldi. Problemin anlaşılması için önce Marx’ın orijinal cümlesini ve çeviri önerilerini sunmak istiyorum...
Sonra aşağıda önerimi gerekçelendiren bir açıklama yapacağım. Açıklamamda X-hesabımdan yaptığım paylaşıma ilişkin eleştiri ve önerileri de dikkate alacağım.
Marx’ın orijinal cümlesi şöyle:
“Nur Produkte selbständiger und voneinander unabhängiger Privatarbeiten treten einander als Waren gegenüber.“ Karl Marx, Das Kapital – Kritik der politischen Ökonomie, c. 1, Dietz Verlag, Berlin, 1988, s. 57.Bu cümle, başka çevirileri de mümkün olmakla birlikte kanaatimce en iyi şöyle çevrilebilir: "Yalnızca, kendi başına olan ve birbirinden bağımsız özel üretilen ürünler birbirlerinin karşısına metalar olarak çıkar."(Çev. Doğan Göçmen)
Yordam Kitap tarafında yayınlanan, Mehmet Selik ve Nail Satlıgan tarafından çevrilen, kullandığım 16. son baskısı Erkin Özalp tarafından Almancasından, Oktar Türel tarafından İngilizce çevirisi ile karşılaştırılarak hazırlanmıştır. Eser yayına hazırlanırken “(ç)eşitli çeviri sorunlarının çözümünde ve kavramların Türkçeleştirilmesinde Sungur Savran ile E. Ahmet Tonak’ın görüşlerinden de yararlanılmıştır.”
“Yalnızca, kendi başlarına çalışan kişilerin birbirlerinden bağımsız olan emeklerinin ürünleri, birbirlerinin karşısına metalar olarak çıkar.” Karl Marx, Kapital - Ekonomi Politiğin Eleştirisi, c. 1, çev. Mehmet Selik ve Nail Satlıgan, Yordam Kitap, İstanbul, 2022, s. 56.
“Böyle ürünler, ancak, her biri birbirinden bağımsız olarak oluşan ve bireylerin kişisel emeğine dayanan farklı türdeki emeklerin bir sonucu olarak metalar haline gelebilirler.” Karl Marx, Kapital - Kapitalist Üretimin Eleştirel Bir Tahlili, c. 1, çev. Alaatin Bilgi, Sol Yayınları, Ankara, 2011, s. 54.
GEREKÇE...
Burada tartışma konusu olan cümle parçacığı orijinalde şöyle: “und voneinander unabhängiger Privatarbeiten”. Bu cümle parçacığının Selik ve Satlıgan çevirisinde “und” sözcüğünün ve “Privatarbeiten” sözcüğünün “Privat” kısmının çevrilmediğini, göz ardı edildiğini görüyoruz. Almanca “und” sözcüğü “ve” diye çevrilir ve bununla bir şeye başka bir şey eklenmiş olur. Örneğin 1+1 gibi. Almanca “Privatarbeiten” sözcüğü bir sıfat olan ve özel anlamına gelen “privat” sözcüğünden ve emek, iş, ürün gibi anlamları olan “Arbeit” sözcüğünden oluşuyor. Arbeiten, Arbeit sözcüğünün çoğul halidir. Burada privat sözcüğü Arbeiten sözcüğü ile birleşip tek kelime olarak yazılıyor. Privat sözcüğü sıfattır ve Almancada cümle içinde normal koşullarda küçük yazılır, ama sözcük, bir isim olan Arbeiten sözcüğü ile birleşip isimleştiği için Almanca yazım kurallarına göre büyük yazılır. Orijinal cümlede büyük öneme sahip olan privat sözcüğü Selik ve Satlıgan çevirisinde dikkate alınmamıştır.
Alaatin Bilgi’nin Sol Yayınları’ndan çıkan çevirisinde ise privat sözcüğü Türkçede “kişisel” sözcüğü ile karşılanmıştır. Kişisel sözcüğünün bir anlamı da özeldir kuşkusuz. Fakat daha çok kişiye has veya bir kişi için tipik olan, karakteristik olan anlamında özel demektir. Marx’ın privat sözcüğünü kullandığı bu bağlamda sözcük mülkiyeti ilgilendiren içermelere sahiptir. Burada söz konusu olan, emeğin özel mülkiyete dönüşmüş halidir. Oysa emek daha çok bedenimizin bir etkinliğidir...
Bu etkinliğin metaya dönüşmesinin koşulu, etkinliğin ürününü başkalarına piyasada satmak üzere özel işe dönüşmüş olmasıdır. Bu nedenle bu bağlamda privat sözcüğünü “kişisel” yerine “özel” sözcüğü ile karşılamak daha doğru olacaktır. Bu söylediklerimiz Selik ve Satlıgan çevirisinde olduğu gibi neden göz ardı edilemeyeceğini de açıklıyor. Öyleyse Marx’ın ilgili cümlesini, Selik ve Satlıgan çevirisinde göz ardı edilen und ve privat sözcüklerini dikkate alarak ve Bilgi’nin çevirisinde kanımca yanlışlıkla “kişisel” ile karşılanan privat sözcüğünü “özel” sözcüğü ile karşılayarak yeniden çevirmek gerekmektedir...
Bunun üzerine Marx’ın yukarıda aktardığım cümlesini „Yalnızca, kendi başına olan ve birbirinden bağımsız özel üretilen ürünler birbirlerinin karşısına metalar olarak çıkar” diye çevirdim. Bunun üzerine bazı itirazlar geldi. Bunların başında Marx’ın “Privatarbeiten” kavramının “özel ürünler” veya “özel üretilmiş ürünler” olarak çevrilmiş olmasına olan itirazlar gelmektedir. Bazı itiraz ve öneriler “privat” sözcüğünün “özel” olarak çevrilmesi konusunda geldi. Privat sözcüğünün “özel” olarak çevrilmesi yerine “bireysel” ve “kişisel” olarak çevrilmesini önerenler oldu. Almancada, Türkçe bireysel sözcüğünün karşılığı “individuell” sözcüğüdür. Bireysel (individuell) olan emek ve üretimin meta üretimine temel oluşturması zorunlu bir koşul değildir. Aynı şekilde “kişisel” sözcüğü daha çok kişinin mizacı, kişiliği ve karakteri ile ilgilidir. Özel sözcüğünün özel mülkiyeti ilgilendiren ve bu nedenle hukuki içermelerini, özel kavramında olduğu gibi en azından doğrudan yakalamak mümkün değildir...
Şimdi göz önünde bulundurulması gereken itiraza dönelim. Marx’ın ilgili cümlesindeki “Privatarbeiten” sözcüğünün “özel ürünler” veya “özel üretilmiş ürünler” olarak çevrilmesi yerine “özel emek” veya “özel emekler” olarak çevrilmesine ilişkin öneriye gelince; ilgili cümlenin ilkesel olarak bu şekilde çevrilmesi mümkündür. Ben zaten özellikle Selik ve Satlıgan çevirisinde göz ardı edilen “und” ve “privat” sözcüklerinin Marx’ın aktarmak istediği içerik bakımından çok önemli olduğuna dikkat çekmek istemiştim Ayrıca doğru bir şekilde dikkat çekildiği gibi Almancada “ürün” sözcüğünün karşılığı “Produkt” sözcüğüdür. Basit bir şekilde sözlüğe bakıp çevirirsek “Privatarbeiten” sözcüğünü gerçekten de “özel emekler” olarak çevirmek gerekir. Buna rağmen bu sözcüğü neden “özel ürünler” çevirmeyi yeğliyorum? Marx’ın söz konusu cümlesinde kullandığı “Privatarbeiten” sözcüğünü “özel emekler” olarak çevirirsek ne kaybederiz, “özel ürünler” olarak çevirirsek ne kazanırız?
Okura öncelikle bu ayrıntının kılı kırk yaran bir dil oyunu olmadığını belirtmek isterim. Kavramlar da gerçek yaşam gibi son derece dinamiktir, anlamları her zaman keskin bir şekilde birbirinden ayrılmaz, aralarında anlam bakımından geçişler vardır...
Her şeyden önce Marx’ın “Privatarbeiten” sözcüğündeki asıl tartışma ve itiraz konusu olan “Arbeit” (“Arbeiten”, Arbeit sözcüğünün çoğul halidir) sözcüğünün tek mümkün çevirisi “emek” değildir. Arbeit sözcüğünün anlamlarından birisi, “Produkt” anlamına gelen üründür. Eş deyişle belirli bağlamlarda ve durumlarda “Arbeit” sözcüğü pekâlâ “ürün” olarak çevrilebilir. Bu onun “emek” ve “iş” anlamlarından yanında diğer bir anlamıdır. Almanca Arbeit sözcüğünün bu anlamı, Türkçede karşılığı olan emek sözcüğünde bulunmamaktadır. Fakat her iki sözcüğün de ürün sözcüğüne benzer ama daha dar bir anlama sahip olan “eser” (Alm. Werk) anlamları vardır. Marx’ın ilgili cümlesi, Kapital’in birinci bölümünün ikinci kesiminde geçmektedir. Söz konusu kısmın başlığı “Metalarda Cisimleşen Emeğin İkili Karakteri”. Demek ki cümlenin geçtiği kısmın konusu emeğin vücuda geldiği nesneler, yani ürünlerdir. Marx’ın açıkça ürün demek yerine emeği ve ürünü aynı zamanda kavrayan iki anlamlılığı burada bilerek tercih ettiği pekâlâ ileri sürülebilir, çünkü konu, metalarda gerçekleşmiş emeğin ne duruma olduğu ile ilgilidir. Marx, emeği öncelikle üretken etkinlik olarak tanımlıyor, yani emek öncelikle vücudun bir yetisidir...
Marx’ın emek kavramına dair önerdiği bu tanıma yakın tanımlara hâlihazırda Locke ve Hume gibi 17. ve 18. Yüzyıl filozoflarında da rastlamak mümkündür. Fakat Marx emeği insanın kendisini gerçekleştirdiği yaratıcı bir etkinlik olarak kavrarken, Locke ve Hume, bazen dolaylı olarak, sıklıkla doğrudan, emeği özel mülkiyetin yaratıcısı olarak ele alır. Öyle ki sanki insan bedeninin tüm etkinlikleri yalnızca özel mülkiyet yaratmak üzere programlanmıştır. Marx’ın ilgili cümlesinde geçen “selbständig” sözcüğünün anlamı, “kendi başına olan” demektir. Kendi başınalık, nasıl ki üretim, yani emek toplumsal varlığın varlık koşulu ise, tüm etkinliklerin gerçekleşme koşuludur...
Bu söylediklerimizden çeviri için şu sonuçlara ulaşıyoruz: 1. Türkçe emek kavramı, Almanca Arbeit kavramının içerdiği ürün kavramına sahip değildir. 2. Oysa Marx’ın doğrudan konusu üründe gerçekleşmiş olan emeğin toplumsal durumudur, yani bedenin dışında olan insan emeği dolayısıyla şekillendirilmiş bir dış eşyadır. 3. Fakat Türkçede emek dediğimiz zaman akla doğrudan bedenin etkinliği gelmektedir. 4. Bu bakımdan Marx’ın ilgili cümlesindeki “Privatarbeiten” sözcüğün “özel emekler” olarak çevrilmesi durumunda akla ilk gelen bedendir, Marx’ın odaklandığı gibi ürün değildir. Türkçede emek sözcüğünün eser anlamına da geldiği yalnızca birkaç uzman tarafından bilinir. Bu, Marx’ın ilgili bölümde odaklandığı emeği de içeren üründen çok Lockeçu ve Humcu yaklaşımın odaklandığı bedeni çağrıştırır –ki bedenin tüm etkinlikleri yalnızca özel mülkiyet yaratmak üzere programlanmıştır. Bu bakış açısı, meta üretiminin doğal ve ebedi olduğuna dair bir bakış açısına sahiptir. Oysa Marx meta üretiminin tarihsel ve geçici olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Bu nedenle ilgili cümledeki “Privatarbeiten” sözcüğünü “özel emekler” yerine “özel ürünler” olarak çevirmeyi tercih ediyorum, çünkü birbirlerinin karşısına özel üretim koşullarında, yani herkesin kendi hesabına çalışması durumunda meta olarak çıkacak olanlar ürünlerdir...
Marx’ın kullandığı “birbirinden bağımsız özel üretilen ürünler” ifadesi eserinin “eleştiri” kavramını içeren alt başlığı ve felsefi düşünce tarihi bakımından son derece kritik öneme sahiptir. Das Kapital’in alt başlığı dikkate alınarak, yani Marx’ın içkin eleştiri yöntemi göz önünde bulundurularak bu cümle değişim-değeri üreten ekonomik sistemin eleştirisi olarak okunduğunda; kullanım-değeri üreten ekonomik bir sistemde üretimin “kendi başına ve birbirleriyle işbirliği içinde üretilmiş ürünler, birbirlerinin karşısına ancak kullanım-değeri olarak çıkabilir” şekline dönüşür. Marx’ın orijinal cümlesinden hareketle onun amaçladığı bu eleştirel okuma mümkün oluyor. Yordam Kitap’ın ve Sol Yayınları’nın çevirisinden hareketle böyle bir eleştirel okuma ya mümkün olmuyor ya çok zorlaşıyor ya da çok çok dolaylı bir okumayla mümkün oluyor. Yalnızca okurken değil, çevirirken bile Marx’ın eserinin alt başlığının da dikkate alınmasının ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Çeviri düzeltmesi yaparken aynı zamanda Marx’ın başyapıtının nasıl okunması gerektiğine ilişkin de bir örnek sunmuş oluyoruz...