Mustafa Lütfü KIYICI yazdı...
15/16 Haziran Büyük işçi Direnişi günlerindeyiz. 15/16 Haziran olayları, Barış Manço'nun bir aşk şarkısı olan dağlar dağlar nakaratlı şarkısından bile etkilenen bizim nesil,daha doğrusu bizim “sol” kesim için milattır...
15/16 Haziranı ben filen yaşayamadım.Çünkü Ulucanlardaydım. Hücreye atılmıştık. DEV -GENÇ dönemi ( Atila Sarp ) öncesi FKF Başkanı olan ve cezaevindeki her haksızlığa karşı çıktığı için adı efsaneleşen Yusuf Küpeli de Oktay Etiman da dahil hücrelerdeydik...
Biz 15/16 Haziran olaylarını hücrelerin bulunduğu koridorda radyo haberlerinden dinlemiş ve öğrenmiştik. Bu büyük işçi hareketi pek çoğumuzun siyasi hayatında, siyaset anlayışında büyük değişiklikler yapmıştı. Neticede bizler,iddiamız ne olursa olsun öğrenci gençlerdik ve hareketin gerçek sahipleri ortaya çıkmıştı...
Bu büyük değişime neden olan olayda devrimci gençliğin rolü nedir diye merak edenlerin Sırrı Öztürk ve Av.Turgay Arınır'ın belgelere ve dava dosyasına dayanan kitabını okumalıdır. Orada koca koca sendika yöneticilerinin neredeyse biz yapmadık Dev Genç Yaptı ! Yollu ifadelerini suçlamalarını ve hangi devrimci gençlerin yargılandığını göreceklerdir...
Silahlı hareketler öncesi Deniz ve dört Mustafa diye bir oluşum vardı. Ve dört Mustafa 'dan hiçbiri THKO olayına karışmadı. Zaten Deniz bizden Filistin'e gitmek amacıyla ayrılmış, kendisine Filistin kimlik kart verilmiş ve Filistin'i rahat geçebilmesi için yol gösterici /kılavuz da temin edilmişti...
15/16 Haziran Büyük işçi direnişi Türkiye işçilerinin bir anlamda, “Ben Buradayım!” haykırışıdır ve bizim için de bir milattır.
