Sezai SARIOĞLU yazdı...
Şart değil ya bin dereden bir geçmiş getirmemiz. O yıllarda da yükümüz ağırdı ama birlikte hafiflettik ve hafifledik.
Tanıştığımızda Sevgi 18, ben 22 yaşındaydım. İki çalı parçasının sürünmesinin çocuğuydu aşk. Tutuştuğumuzda çalı-çırpı idik...
Söylemesi Gül’e, kalbe, dile kolay, evleneli 53 aşksevgi yılı geçmiş.
Ne kadar ödersem hep borçlu kalacağım Sevgi, bugün itibarıyla 71 oldu. Yeni yaşı da yakışacak ona, biz ona tutunup yapışıp yakışmak için varız.
Dilimin ucunu beğenmeyen bir cümle geldi aklıma; gül ile diken arasında yaş ve anlam farkı vardır sanki.
Her yaşın bir bildiği vardır sanki; belki de bu nedenle her yeni yaş, bir hak ister, olmadı haklılık ister...
Kime mi söylerim, bizim mahallenin çocuklarına söylerim; devrimci olduğumuzu su götürmez, ilk dansta devrimin ayağına basacağımız baştan belliydi sanki... Ama olsun, insan çocukluğuna ve masallarına kızabilir mi?
Tabiatın kalbi kırılmasın, daha çok kimya olayıdır her yeni yaş; "kimya temeldir" cümlesine inanmam uzun sürdü.
Merak ediyorum ilk sözü ne olacak yeni yaşının...
Yeni yaşın dedimse, sana malum olan, herkese nasip olmayan yaşından söz ediyorum...
Hiç unutmam bir gün; yaşadığımız ne varsa koyalım şuraya, temize çekelim, demiştin.
Hiç unutmam, evvel zamanlarda her yaş bir ömür ediyordu.
Mesela ömrümüzden on yıl daha biriktirsek, şimdi 16 yaşında olan torunumuz Nar ediyordu.
Baktığımız her şeyi biriktirsek gözümüz arkada kalmıyor, sözlerimiz kalbimizde kalıyordu.
Şu da geçsin kayıtlara:
Geçmiş laftan anlamıyor ki elinden tutalım. İki cümleyle arkadaşlık ediyorum yıllardır: İlki, Bibirbirlerinde tek cümlesi kalmamış âşıklar kalplerini söndürmüşlerdir...
İkincisi; bir zamanlar âşık suratlı olanlar, suratları ve kalpleri asık yaşıyor şimdi.
Birbirimize söz verdik; kalan ömrümüzü yanlış yaşamadan ve yanlış yaşlanmadan tamamlamak bize heves...
Şart değil ya bin dereden bir kendimizi getirmemiz; 53 yıl önce birbirimizi bulduk ve birbirimizde kaybolmadık deriz...
Beyazlarımızı birbirimizde unutmuşken, yeni yaşının yerini söyle ki, bulup buluşturalım ve kurmadığımız cümle kalmasın.
Geçmişi sen bilirim, geleceğin içini açmadık ki içindekileri bileyim. Ben seni bilirim: ÖMÜRİLİK...