Anadolu İrfanı Işığında,Vicdan ve Merhamet Üzerine Bir Deneme...

Anadolu İrfanı Işığında,Vicdan ve Merhamet Üzerine Bir Deneme...

Birol KESKİN yazdı...
[email protected]

İnsanı insan yapan yalnızca akıl değildir; onun özü, vicdan ve merhametiyle şekillenir. Anadolu irfanı der ki: “İnsanın kalbi, Tanrı’nın aynasıdır.” Bu ayna kirlenirse, insanın gözü de kör olur; vicdanı susar, merhameti donar. Vicdan, içimizdeki sessiz öğretmendir; bize neyi yapmamamız gerektiğini ve neyi korumamız gerektiğini fısıldar. Merhamet ise vicdanın ete kemiğe bürünmüş hâlidir; o sesi eyleme dönüştürür, kalpten kalbe yol açar...

Merhametin olmadığı yerde insanlık da solup gider. Anadolu masalları ve halk hikâyeleri hep bunu anlatır: Merhametsiz padişahın sarayı yıkılır, vicdansız köyü kurar ama içi boş kalır. Merhametsiz bir insan, sadece bedensel bir varlıktır; kalbi taşlaşmış, dili dikenli, aklı dar çıkar hesaplarına hapsolmuş bir gölgedir...

Toplumlar da vicdan ve merhametle büyür. Anadolu’da “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” sözü, vicdan ve merhametin toplumsal hayatın özü olduğunu hatırlatır. Anadolu irfanının sesi Yunus Emre ise bu merhametin sınırlarını tüm insanlığı kucaklayacak kadar geniş çizer ve şöyle der:
"Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan,
Halka müderris olsa gerçekte âsidir."
Anlamı: Tüm insanlara aynı gözle, ayrım yapmadan bakmayan kişi, insanlara öğretmenlik de etse, gerçekte isyankârdır.
Çocuklara,yaşlılara, yoksullara ve "yetmiş iki millete" gösterilen merhamet, bir toplumun gerçek uygarlığını ölçer. Eğer onlar korunmuyorsa, o toplumun binaları, yasaları, teknolojisi birer kabuktur; insanlık ise eksiktir...

Vicdan olmadan merhamet kördür, merhamet olmadan vicdan sessizdir.Biri ruhu, diğeri ruhun nefesidir. Anadolu irfanında her ikisi birlikte insanlığın özünü inşa eder. İnsan, vicdan ve merhametle hem kendini hem başkasını görür; hayat anlam kazanır...

Ve bütün bu gerçek, Anadolu irfanının özlü sözünde yankılanır : “İnsan,vicdan ve merhametle anlam kazanır. Onların olmadığı yerde ne insan vardır, ne de insanlık.”

Masallarda olduğu gibi, her gözyaşı bir öğretmendir, her yardıma uzanan el bir kutsamadır. İnsanlık, işte bu vicdan ve merhametle var olur; ondan uzaklaştığında ise, ne saraylar ne şehirler ne de zenginlikler onu kurtarabilir...

Önceki Haber "Hoşça kalın,ey kadim ve cömert topraklar..."
Sonraki Haber NRW Seçimleri: Demokratik Solun Krizi ve AfD’nin Yükselişi...
Benzer Haberler
Rastgele Oku