Çaydan Saraya Uzanan Yol(!)

Çaydan Saraya Uzanan Yol(!)

Cemal AKÇA yazdı...

[email protected]

Utanıyorum...

Bir Karslı olarak öyle böyle değil, kemiklerime kadar utanıyorum. Kimden mi? Gürsel Tekin’den…

Evet, doğru duydunuz. Ama mesele sadece şahıs değil, mesele onu son dakikaya kadar “acaba diyalog kurar mıyız?” diye uğraşan CHP’den de utanıyorum. Yahu, diyalog dediğiniz bu muydu? Biraz daha zorlasa, masada çay servisine başlayacaklardı...

Bakın, çaycılığa asla lafım yok. Her iş onurludur. Çaycılık da onurludur. Çayın fokurtusu sabahın ayazında insana huzur verir. İlk bardak, insanın içine adeta güneş gibi doğar. Ama şunu da bilelim: Çaycılıktan malikâne çıkmaz, yazlık-kışlık villa hiç çıkmaz. Çaydan en fazla üç kilo şeker, beş paket kaçak çay ve yıl sonunda bir torba kömür çıkar. Servet değil yani...

Yakın çevremizden örnek verelim.
Toraman var mesela. Adam ömrünü çay kazanının başında geçirdi. Hâlâ dükkânın önünde üç ayaklı taburesine oturur, cebindeki bozuklukları evirip çevirir. En büyük yatırımı, altı yamalı çay tepsisi. Bir keresinde semaverin musluğu bozuldu, usta “tamiri pahalıya gelir, yenisini al” dedi. Toraman üç gün boyunca çayı kepçeyle dağıttı. Şimdi soruyorum: Bu adam mı milyoner olacak?

Bir de Meherrem var. Çalışkandır, helal olsun. Hem çaycılık yapar hem birahane işletir. Ama o da zar zor karnını doyurur. Hatta bir defasında, yorgunluktan dalgınlıkla bira şişelerini çay bardaklarına doldurdu. Müşteri, “Usta bu çay niye köpürdü?” diye sorunca Meherrem alnındaki teri silip, “demin fazla koymuşum” dedi. İşte Meherrem’in bütün sermayesi bu!

Ama gelin görün ki bazıları var… “Çaycı” diye başlıyor, bir bakıyorsun malikâne sahibi olmuş, şirketler,villalar edinmiş. Sanki bizim bilmediğimiz gizli bir tarif var: Çayın içine altın tozu mu atıyorlar, yoksa servet demliğin dibinden mi çıkıyor? Bizim içtiğimiz çay neden hâlâ sadece sıcak suyla renkleniyor?

Kısacası sevgili dostlar ben utanıyorum. Hem Gürsel Tekin’den, hem onunla oturup çay içmeye çalışanlardan, hem de “çaycılık” bahanesiyle koca koca servetleri meşrulaştırmaya kalkışanlardan. Çünkü bizim Toraman hâlâ tepsiyi koluna takıyor, Meherrem hâlâ bira şişesini çay bardağına karıştırıyor...

Soruyorum size : Demek ki mesele çayda değil, mesele başka yerde. Ama nerede? İşte onu bir türlü bulamıyorum...

Cemal T. Akça
11 Haziran 2025
Lahey…

Önceki Haber Ağabey Köyü’nde Antenli Leylek Krizi
Sonraki Haber Afrikalı KOFİ-6...
Benzer Haberler
Rastgele Oku