CHP’NİN KADERİ…

CHP’NİN KADERİ…

Prof. Dr. Doğan GÖÇMEN yazdı...

İzmir’deki belediye başkanı beyefendinin de, Gürsel Tekin efedinin de, sayın Kılıçdaroğlu’nun da rahatsız olduğu, “eylemdeki” CHP’dir. Bu beyefendiler ve Parti içinde temsil ettikleri aristokrat veya elit kesim, halktan korktukları kadar hiçbir şeyden korkmuyorlar...

Dolayısıyla büyük iç ve dış tartışma, CHP’nin nasıl devam edeceği sorusuna yanıt arayan tartışmasıdır. CHP’nin bu konudaki vereceği karar, Türkiye’nin nasıl devam edeceğini de belirleyecek. “Türkiye Yüzyılı” mı, yoksa laik, demokratik, kendi içinde her bakımdan barışık ve barışçıl Türkiye mi? Karar verici olan budur...

CHP’nin aristokrat veya elit kesimi, Parti’nin kapalı salonlara, kulislere, küçük taktiksel kişi ve dedikodu odaklı siyaset çizgisine geri dönmesini arzuluyorlar...

Kaç yıldır söylüyorum: Halkta biriken muhalefet duygusu CHP’nin yönetimindekinden daha ileride, daha güçlü diye.En geç 19 Mart ile mevcut CHP yönetimi girmiş olduğu yeni yönelim ile halkta biriken bu muhalefet duygusunu yakalamaya ve ona dayanmaya çalışıyor, buna odaklanmış durumda...

CHP ile kaybettiği halk yeniden buluşuyor. Halkın buna hazır olduğu 6 aydır yapılan, bazı yönleriyle son derece orijinal eylemlerde açığa çıkmıştır...

Korkulan, “sokak” ile CHP’nin daha fazla organik ilişkilenmesi. Ama CHP’nin bir halk partisi olarak varlığını sürdürebilmesinin de tek yolu budur. Halk ile kalıcı ve organik bir şekilde buluşması. CHP bir yol ayrımında ve halkçı CHP kazanıyor. Kongre hazırlıkları bunu gösteriyor...

CHP elitleri normal işletilmiş bir süreçte kaybedeceklerini biliyor. Bunun ön provasını İzmir’de yaşadık ve gördük. Korktukları halk, elitlere inanmıyor, aristokratlara güvenmiyor. Bu nedenle CHP elitleri hükümetin, yani Parti dışında olan güçlerin desteğine ve müdahalesine ihtiyaç duyuyorlar...

Yönlendirilmiş yargı, herhangi bir etik ve hukuki temeli olmayan mahkeme kararları ile problemi çözebileceklerini, yıllardır birikmiş meseleleri halledebileceklerini sanıyorlar. Ama halk artık cesaret ediyor, sokağa çıkıyor, işçiler ve emekçiler grev yapmaktan çekinmiyor...

Halk artık “tıpış tıpış” gitmek veya gelmek istemiyor. Mevcut CHP yönetimi halk ile buluştukça başka bir siyaset yapma tarzının mümkün olduğunu ve bu siyaset yapma tarzının da insanın duygu ve düşünce dünyasında insan olmak bakımından başka, bambaşka bir nitelik olduğunu görmüştür...

Bu yürüyüşü sürdürmeye, hükümet şimdiye kadar olduğu gibi mevcut “Türkiye Yüzyılı” çizgisinde ısrar ederse kararlı gözüküyor.
Bu nedenle CHP hakkında karar, Türkiye hakkında, Ortadoğu hakkında karar demektir...

25 yıldır bildiğimiz “Türkiye Yüzyılı” mı, yoksa laik, demokratik, içte barışık ve barışçıl Türkiye mi? Karar verici karar budur ve bu her bir vatandaşın onlarca yıl kaderini belirleyecektir...

Karar Türkiye’nin, Ortadoğu’nun kaderi hakkındadır.Tek kişilik “adalet yürüyüşü” komedisine geri dönmek, diğer halklar ilerlerken Türkiye’nin en az bir yüzyıl daha yerinde saymasına neden olacaktır...

Ülkemizin, cumhuriyetimizin, emekçinin halkın ilerlemesi için, CHP’nin korkmadan halkla buluşmaya devam etmesi gerekir.
Türkiye 20. yüzyılın başında olduğu gibi bölgemize ve dünyaya yeniden yeni bir başlangıç sinyali gönderebilir, göndermelidir...

Önceki Haber Faşizme, kayyım atamalarına geçit vermeyeceğiz, halk kazanacak!
Sonraki Haber Ekim Devrimi ve Edebiyat..
Benzer Haberler
Rastgele Oku