DENİZ'İN GÖZLERİ...

DENİZ'İN GÖZLERİ...

Aydın Çubukçu yazdı....

Mayıs 68 dediğimiz zaman önce Fransa gelir akla. Çünkü Parıs, 1968 öğrenci hareketlerinin yoğunluğuyla simgeleşmiş  dönemdir. Ama Amerika, Almanya, İtalya, İngiltere ve dünyanın birçok yerinde aynı dönemde büyük gençlik hareketleri görüldü. Aslında dünya açısından bakarsak, bu bir süreçtir. 1965'te başlayıp 70'lerin ortalarına kadar süren bir dünya durumunun en parlak, en üst düzeyde ifadesini bulduğu bir dönemdir 68.

Bugünden baktığımız zaman, bu büyük dünya çalkantısından geriye ne kaldı diye sorarsak; özellikle emperyalist metropollerde bir kaç afiş,şarkılar, bir gençlik heyecanı ve şenlikli bir gençlik hareketinin anıları; ama sönmüş gitmiş bir dönem görürüz.
Tükiye'de ise öyle olmadı. Türkiyede 68 yine aynı dönemi kapsar ama uzar; 65'den başlar 80'e kadar sürer. Yalınızca bir öğrenci hareketi değildir. Büyük bir kitlesel halk muhalefeti olarak karşımıza çıkar.
Eğer 50 sene sonra hatırlayabilirse, dünya 68'i farklı hatırlar. Ama Türkiye hiç unutmaz! Türkiye'de Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya gibi isimlerin simgelendiği bir başka mücadele vardır. Bu mücadelede özellikle Deniz'in adı dönem simgesi olarak parlaktır; O dönemin yıldızı gerçekten Deniz Gezmiştir.
Bunun sebebi; Deniz'in bütün halk muhalefetini simgeleyen bir fügür olmasıdır. Kendi başına bir şey değildir Deniz. O büyük işçi köylü hareketinin içinde ortaya çıkmış ve eylemleriyle,  kişiliğiyle, görüşleriyle, mücadele biçim, teknik ve taktikleriyle simge olmayı hak etmiş bir isimdir. Bir öğrenci lideridir ama bir halk kahramanı haline gelmiştir. Diğer ülkelerde hiçbir öğrenci lideri bir halk kahramanı  olarak anılmamaktadır.
Sebebi; zaten büyük bir halk hareketine dayanmamalarıdır. Oralarda öğrenci hareketi olarak başlamış ve sönmüştür.
Türkiye'de ise, doğrudan doğruya emperyalizme karşı bir mücadele, başta üretici köylülük olmak üzere, halkın ihtiyaçlarına cevap veren bir mücadele olmuştur. Büyük kentlerde işçi hareketi ile öğrenci hareketi temas halindedir ve bir bütünlük gösterir. Dolaysıyla bizim 68'imiz, işçi, köylü, öğrenci hareketinin bir ürünü ve bileşimi olarak ortaya çıkmıştır. Öğrenci hareketi bizim ülkemizde bu büyük toplumsal hareketin bir köpüğüdür. Kaynayan başka bir şey vardır ve Deniz işte burada bir halk muhalefetinin simgesi haline gelmiştir. Bu yüzden 50 yıl da geçse bizimki unutulmaz; süren bir mücadelenin üzerindedir. Bu gün, Deniz canlı bir mücadelenin bayrağı halinde hala önde yürümektedir.   Ama Avrupa'da, Amerika'da  böyle bir simge yoktur.

Deniz'in  fotoğrafılarına baktığınız zaman, o güzelliği, o gözlerinden çıkan ışığı görürsünüz.
Bir kişi düşünce ve idealleriyle bu kadar bütünleşebilir ancak.
Gençlik, Deniz'in fotoğraflarına bakınca bir şeylerden etkileniyor. Sadece çok yakışıklı bir adam olmasından dolayı değildir. O gözlerinden çıkan ışın kaynağını hissedebilirsiniz. Orada geleceğin dünyası vardır. O ideolojiye inanmış ve onun için mücadele ediyor olmanın gücü ve güzelliği vardır. Deniz'in fotoğrafına bir de o gözle bakılsın....

Önceki Haber Hatırlamak, Unutmamak için...
Sonraki Haber Sırrı Süreyya Önder’in doktoru: Kurtulma ihtimali zayıf da olsa umudumuz var...
Benzer Haberler