Cemal AKÇA yazdı...
[email protected]
Bugün yine telefonum çaldı. Ekranda tek kelime: KOFİ.
Kafamın içinde sirenler çaldı: “Hazırlan, birazdan dünya siyaseti sarsılacak!”
Açtım telefonu.
— Selam dostum! dedi Kofi.
Henüz “Nasılsın?” bile diyemeden devam etti:
— Boşver hal hatırı. Ben sana esas mevzuyu soracağım...
Anladım ki yine Türkiye’yi kurtarmaya geliyor. “Hayda, buyur,” dedim.
— Dünyada ve Türkiye’de son politik gelişmeler hakkında tek satır yazmamışsın. Hep çiçek, böcek, arada mafya hikâyeleri. Politika nerede?
Kahvemin son yudumunu alıp, derin bir nefes aldım ve ardından cesurca lafa girdim:
— Dostum, AKEPE çatlağı bildiğin yarığa döndü. Dışişleri Bakanı’nın söylediklerini duydun mu?
Ama sözümü tam bitiremeden, bana has o meşhur Kofi çıkışını yaptı:
— Ah be dostum! Sen de Türkiye’deki herkes gibi düşünüyorsun. Yahu yıllardır Hollanda’da yaşıyorsun ama kafa hâlâ Anadolu FM frekansında çalıyor!
O an sinirden kahvemin tadı bile acılaştı.
— İyi peki, filozof Kofi, sen söyle bakalım. Senin büyük analizin nedir?
Karşıdan bir kahkaha koptu. Öyle bir kahkaha ki, sanki “Ben bilirim, sen sus cahil” der gibi…
— Benim düşüncem şu: Dışişleri Bakanı’nın söyledikleri tamamen Başkan’ın emriyle.
Ben dayanamayıp bağırdım:
— Ama Kofi! Bunu hiçbir gazeteci, hiçbir analist söylemiyor. Sen nereden çıkardın?
Kofi birden ciddi bir ses tonuna geçti.
— Dostum, Başkan’ın haberi olmadan bunlar tuvalete bile gidemez. Not et: Üç hafta içinde Dışişleri Bakanı istifa etmezse bana “Kofi Uydurukçubaşı” de!
Şaşkınlıktan elimdeki kalemi yere düşürdüm.
— Peki ama niye böyle bir şey yapsın?
Kofi bu defa “of of” diye iç çekti. İlk kez gülmedi. İşin tuhafı, gülmediği zaman daha da tehlikeli oluyor.
— Çünkü Başkan’ın artık 50+1 alacağına inancı yok, dedi. Seçmenini sıkılaştıracak, üzerine birkaç devşirme seçmen serpiştirecek, Dışişleri Bakanı’nı da şimdiden başkanlık için hazırlayacak.
Ben sessiz kaldım. Mutfaktaki duvar saatinin “tik tak” sesini bile duyar oldum. İçimden dedim ki: Bu adam ya Nostradamus’un torunu, ya da kesin Netflix’e gizlice senaryo yazıyor...
Ama bir de şu gerçek var: Kofi’nin teorileri yanlış çıksa bile insanı eğlendiriyor. Doğru çıkarsa da, “Vay be!” dedirtiyor. Yani bir nevi siyasi kehanetle stand-up arasında gidip gelen bir adam...
Telefonu kapattıktan sonra düşündüm:
Belki bir gün Kofi’nin bütün bu teorilerini kitaplaştırırım. Adını da koyarım:
“Kofi ile Dünya Siyasetinde Kahkahalı Kehanetler”.
Cemal T.Akça
1 Ekim 2025








