Oylarımız, sosyal haklarımızı savunan veren ve kısıtlamara karşı duran adaylara!

Oylarımız, sosyal haklarımızı savunan veren ve kısıtlamara karşı duran adaylara!

HABER MERKEZİ : 14 Eylül’de NRW’de yapılacak yerel seçimler, işçiler ve emekçiler için sadece bir sandıkta oy verme günü değildir. Bu seçimler, geleceğimizin, çocuklarımızın, kentlerimizin ve sosyal haklarımızın ne olacağını doğrudan etkileyecek. Çünkü belediyeler yalnızca çöp toplamaktan, toplu ulaşımı organize etmekten ya da yol yapmaktan sorumlu değildir; aynı zamanda eğitimden sağlığa, sosyal ve kültürel alanlardan gençliğin gelişimine kadar bir çok alanda hizmet vermekle sorumludur...

Ama yıllardır uygulanan kemer sıkma politikaları yüzünden işçi ve emekçilerin ihtiyaçları sürekli geri plana atılıyor. Belediyeler ve eyalet hükümeti, bütçe açıklarını kapatmak için, yükü işçilerin, emekçilerin ve yoksul ailelerin sırtına bindiriyor. Kreşler, okullar, kütüphaneler, yüzme havuzları, hastaneler ve sosyal tesisler bir bir kapanırken; patronlara, büyük şirketlere güya „iş yerlerini güvenceye almak için“ milyarlarca euroluk vergi indirimleri ve teşvikler dağıtılıyor. Ama Köln-Ford veya Duisburg-Thyssenkrupp`da gördüğümüz gibi, teşvikler cebe, işçiler sokağa atılıyor...

Kreş krizi: Çocuklarımızın geleceği çalınıyor...

NRW genelinde 102 bin çocuk için kreş yeri eksik. Bu rakam, aslında para ve kar amaçlı sistemin çocuklara ve ailelere verdiği değeri özetliyor. Çalışan anne-babalar çaresizce sıra beklerken, mevcut kreşler dahi kapatılıyor. Eğitmen eksikliği nedeniyle kreşler sabahleyin geç saatlerde açılıyor. Ücretini karşılayabilen aileler çocuklarını özel kreşlere gönderirken,Düsseldorf, Dortmund, Essen, Wuppertal ve Bielefeld gibi kentlerde işçi ve göçmen aileler yer bulmak için mücadele ediyor...

Çürüyen okullar, kısılan kurslar...

NRW’nin dört bir yanında okullar alarm veriyor. NRW’nin bir çok şehrinde okul binaları çürük, spor salonları bakımsız, sınıf sayısı az, öğretmen açığı inanılmaz boyutlar almış durumda. Gençler daha fazla eğitim imkânı beklerken, meslek eğitim merkezleri ve üniversite kursları azaltılıyor. Bu tablo, “eğitime yatırım yok” anlayışının sonucudur. Çocuk ve gençlerimiz daha iyi ve güvenli bir eğitimi hak ediyor. Ama bu sistem, onlara sadece kaliteli eğitim kapılarını kapatmıyor, duvarlar örüyor. Özellikle göçmen kökenli çocuk ve gençlerin geleceği karartılıyor...

Sosyal alanlar ve kültür: Halkın nefes borusu kesiliyor...

Bir kentin kimliği, sadece binalar ve yollar değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel yaşamıyla da ölçülür. Fakat Ruhr havzasının birçok kentinde, sosyal ve kültürel alanlar adım adım yok ediliyor. Kütüphaneler kapatılıyor veya açılmıyor. Yüzme havuzları da aynı akıbete uğruyor. Halkın sağlığı, çocukların yüzme öğrenme hakkı, gençlerin spor ihtiyacı hiçe sayılıyor. Sosyal ve kültürel yaşam paralı hale getiriliyor...

Hastaneler kapatılıyor: Sağlık hakkı tehdit altında...

En ağır saldırılardan biri sağlık alanında yaşanıyor. Birçok şehir belediyelerinin de hisselerinin olduğu hastaneler kapatılıyor. Hastaneler, kaliteli ve yeterli sağlık hizmeti verme yerine kar yapmaya zorlanıyor, devlet ise en hafif deyimiyle, göz yumuyor ve yatırımları kısıtlıyor. Federal ve NRW hükümetinin sağlık reformu adı altında almış olduğu kararlarla, NRW’de onlarca yeni hastanenin kapatılması da planlanmakta...

14 Eylül’de sandıkta cevabımızı verelim!

İşçi ve emekçiler olarak sorunlarımızın arttığı bu süreçte yapılan yerel seçimlerde, sosyal hakların kısıtlanmasına, ırkçı-ayrımcı politikalara karşı çıkan adayları ve politikaları güçlendirebiliriz. Her şehirde hastanelerin, okulların, işyerlerinin kapatılmasına karşı girişimler, birlikler var.  Şehrimizde daha iyi yaşam koşullarının oluşması için mücadele eden adayların seçilmesi, yerli ve göçmen emekçilerin birliğini ve mücadelesini de güçlendirecektir. Vatandaş olamayan binlerce göçmen emekçi seçimlere katılamamaktadır. Bunun için seçimlere katılma hakkı olan emekçilerin, seçimlere daha güçlü katılarak, yerli ve göçmen emekçilerin birliğini ve ortak talepleri için mücadelesini de güçlendirmeye  hizmet edecek olan, sosyal kısıtlamalara, ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşı mücadele edenleri oylarımızla güçlendirmeye çağırıyoruz. Bu birlik bizleri sorunların nedeni gösteren ırkçı partilere de en iyi cevaptır. Bu ülkenin bir parçasıyız. Tüm Türkiyelileri bugünümüz ve geleceğimiz için, ortak mücadeleyi güçlendirmeye, politika yapmaya çağırıyoruz!

NOT : Bu yazı DİDF'in sayfasından alınmıştır…

Fotoğraf  : DİDF…

Önceki Haber DİDF : İstanbul CHP’ye kayyum atanması geri çekilmelidir! İstanbul halkıyla dayanışma zamanı!
Sonraki Haber FAKİR BAYKURT 12 EYLÜL'Ü YARGILIYOR!
Benzer Haberler
Rastgele Oku