"Hanım silahımı getir!"

Hasan BİLDİRİCİ yazdı...

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar'da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi'nde, İsrail'in Katar'a yönelik saldırısına ilişkin olarak, bütūn Arapların bir olup "Soykırımcı İsrailli yetkililerini" adalet önüne çıkarması  gerektiğini söyledi. Arap Islamcılarının gönlünü hoş etmek için söylenmiş bu lafların Türkiye'ye ne tür bir fayda sağlayacağına bakmak gerekir.

Suriye savaşından geriye 5 milyon Arap Türkiye'ye armağan kaldı. Bunun yanı sıra Türkiye halkının alın terinden çalınarak Suriye'de binlerce ÖSO mensubu radikal İslamcı besleniyor. Elden ne zaman kaçacağı belli olmayan Colani ve ekibine Türkiye'nin aktardığı kaynak miktarını bilmiyoruz.

Onlarca Arap ülkesinin kasıtlı olarak çözmek istemediği Filistin sorununun kahramanı olmanın bir arka planı var mı? Yok. Türkiye'ye gaz veren Arap ülkeleri Erdoğan ile olan toplantıdan ayrılıp İsrail ve Amerika'yı arıyor.

Bu nedenle "Ne Şam'ın şekeri, ne Arabın yüzü" diyerek Osmanlı ve ardından Atatürk Arapları bırakıp kaçmışlardı. Atatürk Libya'da yaralanmış, o da "Ne Şam'ın şekeri, ne Arabın yüzü," diyerek Libya'dan çaresizlik içinde ayrılmış, gelip tedavi olmuştu...

Zaten bir Kürt sorunumuz vardı, Erdoğan buna bir de Arap sorunu ekledi. Katar'da tam devlet teşkilatı olarak, Colani ve ekibiyle görüşüp onlara desteklerini bildirdi. Ya bu nasıl politika? Amerika ve İsrail Colani ve ekibini yok saydığında Erdoğan bunları getirip, Türkiye'de bakımlarını yapmak zorunda kalacak...

Erdoğan Katar'da İsrail'i kınıyor, Suriye'de Kürtleri tehdit ediyor. 30 milyon Kürt vatandaşın akrabası olan Suriye'deki Kürtlerin insan haklarını yok sayıyor. Nereden ve ne zaman ellerinden kaçacağı belli olmayan Şam'daki cihadistlere Kürtsüz yönetim modelleri sunuyor...

Artık yorgun olan Erdoğan, Türkiye'nin hiç bir ciddi sorununa el atmıyor. Ömrünün kalan kısmını Türkiye'de yönetim krizi çıkararak, Kürt sorununu oyalayarak ve Araplarla İslam gösterisi yaparak geçiriyor...

Benden sonrası tufan diyor Erdoğan. Bari İsrail ile bir savaş çıkarmadan hayırlısıyla göçüp gitse...

Türklere; ekonomiye ve insan haklarına önem veren, Kürtlerle barışık, katı ideoloji ve nefretlerden arınmış yeni siyasal yüzler gerekiyor. Colani ile görüşürken, Suriye'nin Kürt temsilcileriyle de komplekssiz ve önyargısız görüşecek genç yüzler gerekiyor...

Devlet Bahçeli ve Erdoğan'nın iki de bir hasta yataklarından kalkıp kılıç çekmelerinden bıktık...

Bir amcam vardı. Saftı, sekiz erkek kardeşin en saf olanıydı. Biz yeğenleri onu çok severdik. Hep silahım yok diye yakınırdı. Ona bir gün bir av tüfeği alıp duvarına astık. Gidip gelip hayranlıkla tüfeğine bakardı.Tüfeği kullanmasını bilmiyordu. Kardeşleriyle ne zaman ağız dalaşına girişse:

"Hanım silahımı getir!" diyordu...

NOT : Bu yazı Hasan BİLDİRİCİ'nin sayfasından alınmıştır...

Önceki Haber Bayhan: Saray iktidarı 12 Eylül’ün faşist zihniyetini bugün yeniden inşa etmekte...
Sonraki Haber İsrail Kürt'lere ne vaad ediyor!!
Benzer Haberler
Rastgele Oku