Hasan ÇERÇİOĞLU yazdı...
[email protected]
Son zamanlarda iktidarın muhaliflere duyduğu kinden dolayı onları cezalandırmaya kalkması, muhaliflerin de buna karşı öfke duyması, fiziksel anlamda bir etki-tepki yasasının toplumsal hayata yansıması gibidir...
Selahattin Demirtaş, “Seni başkan yaptırmayacağız” sözünden sonra, bu söze duyulan kinden ötürü yıllardır içeridedir...
Osman Kavala da Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği iddiasıyla hakkında açılan davalarda birkaç kez tahliye edilmesine rağmen, 9 Mart 2020’de aynı dava kapsamında bu kez “siyasal veya askerî casusluk” suçlamasıyla yeniden tutuklanmıştır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın casusluk soruşturmasında Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ hakkında da benzer iddialarla işlem başlatılmıştır...
Görünen o ki, ülkede ne kadar çok “casus” varmış da bizim haberimiz yokmuş!
İşte tüm bunlar, kin, nefret ve bitmek bilmeyen bir öfkenin ürünüdür...
Oysa bizim adımız “miskin”, düşmanımız ise kindir...
KİN NEDİR?
Genellikle bireylerin bir başkasına karşı hissettikleri uzun süreli öfke, düşmanlık ve intikam arayışıdır. Yani birine karşı duyulan öç alma isteği, garazdır.
En bağnazı, “deve kini”dir...
“Kin bağlamak”, “kin beslemek”, “kin tutmak”, “kin gütmek” gibi deyimler dilimizde sıkça kullanılır.
İktidarın kin tutması da bundan farklı değildir.
Bir de nefret sözcüğü vardır: Hoşnutsuzluğumuza neden olan bir şeyden tutkulu bir biçimde tiksinmektir.Sevginin karşıtı olan nefret, yalnızca bir kişiye değil, bir topluma da zarar verir...
Bugün iktidarın topluma verdiği zarar, bitmez tükenmez bir nefretle dile getirilmektedir...
PEKİ ÖFKE NEREDEN KAYNAKLANIR?
Ünlü Çinli düşünür Konfüçyüs, “Öfkeli bir adamın içi zehir doludur,” der.İskoç yazar ve tarihçi Thomas Carlyle’a göre ise, “Öfkenin başlangıcı çılgınlıktır.”
İnsanı güçlü kılan, kin beslemek ya da öfke ve nefrete bel bağlamak değildir...
Aksine, Peygamberimizin şu sözü bunun en güzel ifadesidir: “Asıl güçlü insan, öfkelendiği zaman kendisine hâkim olabilen insandır.”
Ne var ki günümüzde bir anlık öfke sonucu kin ve nefretini açığa çıkaran, karşısındaki insanın varlığına tahammül edemeyip elini kana bulayan insanların varlığı, insanlık adına endişe verici bir durumdur...
* Bu bir editöryal haberdir.








