Şık Makas direnişi şehir meydanına taştı: "Bizi köle yerine koymaktan vazgeçecekler"
Dr. Erdal Küçüker*
Fotoğraf : Evrensel Gazetesi...
Üç aydır maaşlarını alamadıkları için 6 Ekim günü iş bırakarak fabrika önünde toplanan Şık Makas işçileri, Kod 22 uyarısı verilerek işten atıldı. Kod 22 ile işten çıkarılan bir işçi, tazminat hakkından yararlanamadığı gibi işsizlik maaşı da alamamaktadır. Bu durum, işçilerin emeklerinin karşılığı olan ekonomik haklarının gasbedilmesi anlamına gelir. Kod 22 ile işten atılan işçiler, üç aydır birikmiş maaşlarını, tazminatlarını ve işsizlik maaşlarını alamıyorlar. İşçiler, suç işlemedikleri halde adeta “sivil ölüm” cezasına mahkum edildiler.
Sivil ölüm, temel haklarını ve özgürlerini kullanmaktan mahrum edilmektir. İşçiler, Anayasa'nın ve İş Kanunu'nun kendilerine tanıdığı haklarını kullanamadıkları gibi çocukları da bakım ve eğitim hakkından mahrum edilmekle karşı karşıya. İş Kanunu'na göre 150’den fazla kadın işçi çalıştıran işverenlerin, kadın işçilerin 0-6 yaş çocukları için kreş açma ya da kreş masraflarını karşılaması zorunludur. Bu kapsamda okul öncesi eğitim alma hakkına kavuşan çocuklardan beşi, henüz beş yaşında okuldan ayrılmak zorunda. Çünkü Şık Makas patronu, annesini işten attığı beş yaşındaki beş çocuğun anaokulu aidatını ödemeyeceğini ilan etti. Çocuklar, yaşama hakkı kadar kutsal olan eğitim haklarından mahrum edilmek isteniyor.
İşten çıkarılan bir kadın işçi, “İşten atıldığıma üzülmüyorum, çocuğun okula gidemeyeceği için üzülüyorum” diyor. Daha bir ay önce okula başlayan, okulunu, öğretmenini, arkadaşlarını çok seven, günde en az iki öğün sağlıklı beslenen, oyunlar oynayan, şiirler ezberleyen, şarkılar söyleyen beş yaşındaki beş çocuğa dün akşam anneleri yarın okula gitmeyeceksin dedi. Daha beş yaşındayken kar hırsından başka bir ahlaki değeri olmayan kapitalizmin çirkin yüzüyle karşılaşan bu çocuklar üzgün ama çaresiz değil.
Anneleri 16 gündür fabrika önünde maaşları, tazminatları ve işsizlik maaşları için direniyorlar. Eğer onlar direnmekten vazgeçmezlerse eninde sonunda haklarını alacaklar. Ancak havalar soğumaya başladı ve işçilerin cepleri boş. Direnmek için fabrika önüne gelmek, bir tas çorba içmek gerekiyor. Bütün bunlar da para gerektiriyor, destek gerektiriyor, dayanışma gerektiriyor.
Şık Makas işçilerinin ve çocuklarının haklarını alabilmeleri için direnmeleri gerekiyor. Direniş için annelerin direniş alanına bir tas çorba taşınması, çocukların da okul aidatlarının ödenmesi gerek. Bunun için başta Tokat halkı olmak üzere emeğiyle üreten herkesin Şık Makas işçilerinin direnişine destek vermesi, tüm işçi ve emekçilerin tarihsel sorumluluğudur. Direnişteki işçilerin dediği gibi “Şık Makas işçileri kazanırsa Tokat halkı kazanacak!” Gün, Şık Makas işçilerinin örgütlendiği Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) ile dayanışma günüdür. Haydi Tokat, haydi Türkiye…
*Eğitim Sen Tokat Şube Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri...
NOT: Bu haber Günlük Evrensel Gazetesi'nden alınmıştır...
* Bu bir editöryal haberdir.








