Hasan BİLDİRİCİ yazdı...
Türkiye, AHİM kararlarına rağmen Selahattin Demirtaş ve diğer Kūrt tutsakların serbest bırakılmasını düşüne dursun; Kürtlerin ne kadar Kūrt ne kadar Tūrk kalacaklarına dair tartışmalar yürüte dursun; ne kadar Kūrtçe konuşup ne kadar Kürtçe yazacaklarına bir kılıf araya dursun; New York belediye başkanlığı seçimini Uganda doğumlu Müslüman ve Sosyalist aday Zohran Mamdani rakibine on fark atarak kazandı...
New York gazetesi: "Hazırlanın yoldaşlar! Zo başlıyor" diye manşet attı...
Amerika'dır bu. Amerikan halkı tıkanıklık kabul etmez. Amerikan halkı dünyayı ve Amerika'yı babasının çiftliği sanan Trump'a seçim yapılan üç eyalette çok ağır bir tokat çekti...
Mamdani, "Bir despotu korkutmanın bir yolu varsa, o da onun iktidar kazanmasına olanak sağlayan koşulları ortadan kaldırmaktır. Bu sadece Trump'ı durdurmanın yolu değil, bir sonrakini de durdurmanın yolu. O halde Donald Trump, beni izlediğini bildiğim için sana söylüyorum: Sesi aç" ifadelerini kullandı...
"Trump gibi milyarderlerin vergi kaçırmasına ve vergi indirimlerinden faydalanmasına olanak sağlayan yolsuzluk kültürüne" son vereceklerini belirten Mamdani, "New York, göçmenler tarafından inşa edilmiş ve bu gece itibarıyla göçmenler tarafından yönetilen bir şehir olarak kalacak. Yani, beni dinle Başkan Trump, herhangi birimize ulaşmak için hepimizi aşmanız gerek" dedi...
Mamdani, şimdiye kadar yürüdükleri yol gibi cesur yeni bir yol oluşturmaları gerektiğini belirterek, "Müslümanım. Demokrat bir sosyalistim. Bunlar için özür dilemeyi reddediyorum" diye konuştu...
Hala Kürtlerin kendi ana dillerinde okuyup yazmasını sorun eden ve kesinleşmiş mahkeme kararlarına rağmen Kürtlerin serbest bırakılmasını bir lütuf sayan ve hatta serbest bırakmak istemeyen Türkiye yönetimi ve onun milliyetçi halkı New York seçimleri için ne düşünecek acaba?
Üstelik Mamdani, "New York'a gelirse Netenyahu'yu tutuklatacağım!" Demişti...
Trump'ın komünist ve göçmen yanlısıdır diyerek sınır dışı etmekle tehdit ettiği Mamdani 100 bin gönüllü ile çalışıp seçimi kazandı. Türkiye'yi hala 12 Eylül öncesi yazar, gazeteci ve çeşitli mesleklerden binlerce devrimciyi öldürmüş % 5'lik MHP'nin yönettiğini hatırlayacak olursak, bu ülkemizin sosyalistleri adına biraz utanç verici olmuyor mu?
Hala 1970'lerin marşlarında teselli bulup ah vah çeken bizim sosyalistlerimiz değişmedikleri gibi, kimsenin değişmesine müsaade etmezler. Bu nedenle bizim irili ufaklı yüzlerce sol grubun sorumluları kendilerini bir Lenin veya Marks gibi görür, ama iktidarda 12 Eylül öncesinde binlerce devrimciyi öldûrmüş %5'lik MHP vardır...
Bu utanç atmosferinde boğulmamak mümkün değil. Mahkemenin kesinleşmiş bir yargı kararı Devlet Bahçeli tarafından: "Ülkenin faydasınadır, uygulansın" diye açıklandığında ülkemin yılışık toplumu ve yılışık siyasetçileri bunu bir lütuf gibi algılayıp:
"Aaaaa çok büyük bir değişim! Bahçeli'yi kutluyorum! Çok böyüük adam." Diyorlar...
Bunu dediğin an zaten peşinen kaybetmiş oluyor, Devlet Bahçeli'ye çok yüksek, daha daha yüksek, Tanrı'dan yüksek bir makam vermiş oluyorsun. Ve onların hakimiyeti altında bir böcek gibi kıvranıyorsun...
Amerikan Toplumu kompleksizdir. Kendi ve ülkesinin çıkarı sözkonusu oldumu bir iki yılda beğenmediğini çiğner geçer. Mamdani ne kadar başarılı olur bilmiyorum. Çocuklara ve işçi sınıfına yönelik bir çok vaadi var. Ancak New York'lular şunu gördü. Kiraların artması, evsizlik, yoksulluk, zamlar bir kader değildir. Bu kader olgusu Türkiye'de olduğu gibi, daha çok yağmalamak için bir manipülasyondur. Birazcık örgütlendiğin zaman hileli düzene alternatif çıkarabiliyormuşsun demek ki...
Baskıya, sömrüye, talana, Vatan-millet-Sakarya numaralarına, eşitsizlik ve adaletsizliğe karş; bitti denilen sosyalizmin yeni ve küçük kıvılcımı 35 yaşında Uganda doğumlu Amerikalı bir siyahi tarafından ateşlendi. Ben buna saygı duyuyor ve asla küçümsemiyorum...
Ne diyor Mamdani:
"Müslümanım. Sosyalistim. Bunlar için özür dilemeyi reddediyorum"
* Bu bir editöryal haberdir.








