HER GÜN CİĞERLERİMİZİ YİYEN KARTAL...

HER GÜN CİĞERLERİMİZİ YİYEN KARTAL...

*Hasan ÇERÇİOĞLU yazdı...

Bugün, bizim ciğerlerimizi her gün yiyen kartal; yalnızca bir mitolojik yaratık değil, aynı zamanda halkın iradesini, emeğini ve özgürlüğünü sömüren her türlü baskıcı güçtür...

Yirmi üç yıldır üzerimize çöken bu karanlık, Prometheus’un zincirleri gibi boynumuza dolanmıştır. Her gün biraz daha kanımızı emer, canımızı yakar, yaralarımız kabuk bağlamadan yeniden açar...

Ancak tıpkı Prometheus’un hikâyesinde olduğu gibi, bu işkence ebedî değildir. Kartalı besleyen eller, kendi korkularından titremektedir. Onlar bilir ki, bir gün Herakles mutlaka gelir. Bu Herakles, tek bir kişi olmak zorunda değildir; bazen halkın ortak iradesi, bazen bilimin aydınlığı, bazen de bir kuşağın cesareti Herakles’in yerini alır...

Zeus’un tahtı, zorbalığın tahtıdır. Bu tahtı sarsacak olan, Prometheus’un insanlara verdiği ateştir: Bilgi, bilinç, hak arayışı ve özgürlük tutkusu. Tarihin çarkı her zaman ileri döner; geriye çevirme çabaları, en fazla çarkın dişlilerini zorlar, ama yönünü değiştiremez...

Bugün, kartal hâlâ tepemizde dönüyor olabilir. Ciğerlerimiz hâlâ acıyor olabilir. Ama Prometheus’un dediği gibi, özgürlük, ancak tiranın tahtı devrildiğinde mümkün olur. Ve o gün geldiğinde, ciğerlerimizi parçalayan kartal da kendi karanlığında yok olup gidecektir…

*Yazar…

Önceki Haber Sürecin yaman taraftarıyım!
Sonraki Haber AFRİKALI DOSTUM...
Benzer Haberler
Rastgele Oku