Birol KESKİN direnmenin ne anlama geldiğini yazdı...
[email protected]
Yol seni nereye sürüklerse sürüklesin, fark etmez. Hayat, çoğu zaman önceden bilinemeyen bir labirenttir; her adım belirsizliklerle doludur. Bazen senin dışında oluşan gelişimler,hareketler etkiler hayat yolunda. Ama kendi ışığını ve rengini kaybetmediğin sürece, tüm umutsuzluklara karşın en kurak çöller bile çiçek açar, en boş alanlar bile yaşamın sessiz ama ısrarcı çığlıklarıyla dolabilir...
Yaşamın anlamı sadece var olmakta değil, onu kavrayabilmekte yatar. İnsan, kendi varlığını sorguladığında ve dünyadaki yerini idrak ettiğinde, fark eder ki adaletsizlik, haksızlık ve karanlık sadece dışarıda değil, çoğu zaman içinde de şekillenir. İşte tam bu noktada, haksızlıklara karşı dimdik ayakta durabilmek, direnişin ta kendisidir. Bu duruş, yalnızca bir tavır değil; varoluşun kendisine duyulan saygının, bilincin ve sorumluluğun bir ifadesidir...
Her adım bir direniştir, her nefes bir isyandır; çünkü insanın varlığı, sadece nefes almak veya zaman geçirmekten ibaret değildir. İnsan, gözü kara bir umudun taşıyıcısı olarak dünyayı susturulmaya çalışılan seslerle doldurur; adaletin, hakikatin ve özgürlüğün yankılarını yaşatır. Ve belki de en önemlisi, insan kendi karanlığını aydınlattığında, başkalarının da ışık bulabileceğini fark eder...
İnsan bu varoluşsal direnişi sürdürürken, yaşamın onu getirdiği noktada bazen yenilgiyi bazen de zaferi tadacaktır. Ancak asıl mesele, bu iniş çıkışlar karşısında asla pes etmemeyi başarabilmektir. Çünkü her düşüş, daha bilinçli bir ayağa kalkışın; her kayıp, yeni bir anlayışın tohumlarını taşır. İşte yaşamı bütünüyle kavrayış da buradan doğar: İmkansızı, içimizdeki o sönmez ışıkla imkanlı kılma iradesinden ve cesaretinden.
Yaşam, bu nedenle hem bir sınav hem de bir armağandır: Zorluklar, acılar ve adaletsizlikler karşısında direnmek, insanın kendi varoluşunu onurlandırmasının, anlamını derinleştirmenin ve evrensel bir sorumluluğu üstlenmenin yoludur. Her direniş, sadece kendimiz için değil, tüm insanlık için bir çağrıdır; çünkü karanlık ne kadar yoğun olursa olsun, ışık varlığına sahip olanın elindedir...








